"İçtihat Metni" Mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin davada Asliye Hukuk Mahkemesi ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, ...'in mükerrer olan nüfus kaydının silinmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2019/263 ESAS, 2020/26 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Mükerrer Kaydın İptali İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Nüfus idaresi istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin davada Milas Asliye Hukuk Mahkemesi ile Milas Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, ...'nin nüfus kaydına mükerrer olan ölüm kaydının silinmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....
Aile Mahkemesi ise, “davanın soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesinin talep edildiği ve asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunduğu” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, hem davacıların, hem de davalı gerçek kişilerin nüfus hane kayıtlarında Ö.. A.. isimli çocuğun kayıtlı bulunduğu; davacıların, bu iki kaydın aynı kişiye ait olduğunu belirterek, mükerrerliğini ileri sürdükleri, kendi hanelerindeki kaydın iptalini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Bu haliyle dava, gerçeğe aykırı beyana göre oluşturulan hatalı nüfus kaydının iptali suretiyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça, dava ıslah edilerek talebin içeriği ve kapsamı değiştirilmiş de değildir. Bu nedenlerle, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olan uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden doğum yerinin düzeltilmesini isteyen davacının 07.03.2006 tarihinde Türk vatandaşlığını kaybetmesi nedeni ile nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir" hükmü yer almaktadır....
Dosyanın incelenmesinde; ...’nın Türk vatandaşlığından çıktığı kaydın vatandaşlıktan çıkma nedeni ile kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14 üncü maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2021 NUMARASI : 2019/63 ESAS, 2021/427 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Gebze 4....
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının 30.07.1997 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmesi üzerine Türk vatandaşlığını kaybettiği ve bu sebeple nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesi; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmünü içermektedir....
Mahkemece; "Tüm Dosya Birlikte Değerlendirildiğinde; Her ne kadar mahkemenizde Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davası açılmış ise de nüfus kaydına ilişkin düzeltme davalarında talepte bulunan kişinin yerleşim yerinin , talepte bulunan yoksa kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, bu haliyle değerlendirildiğinde nüfus kaydının düzeltilmesinde talebinde bulunan davacının yerleşim yerinin Araklı olmadığı, Hollanda Krallığı olduğu, kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yerinin ise Düzce olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin Düzce Asliye hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, 2- Yetkili mahkemenin Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından dosyanın KARAR KESİNLEŞTİĞİNDE TALEP HALİNDE DÜZCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, (taraflardan birisinin yetkisizlik...