in çocuğu olmasına rağmen, küçüğün baba olarak ... adına nüfusa kaydedildiği iddiasıyla, küçüğün baba adının ... olarak düzeltilmesi istemiyle dava açılmıştır.Dosya içindeki nüfus kayıtlarından, küçük adına, ... ve ... kızı, 14/07/1996 doğumlu ve 09/12/1997 tescil tarihli ve ... ve ... kızı, 14/07/1996 doğumlu ve 11/04/2002 tescil tarihli olarak iki farklı T.C. Kimlik numarası ile iki farklı nüfus kaydı bulunduğu, davanamede baba olduğu ileri sürülen ...'ın nüfus kaydında, anne ... ile evlenme tarihinin 22/03/1994 olduğu ve 31/10/1997 tarihinde ise boşandıkları, ...'in nüfus kaydında ise anne ... ile evlenme tarihinin 03/06/1998 olduğu, küçüğün doğum tarihinin her iki nüfus kaydında 14/07/1996 tarihi olduğu, baba olduğu ileri sürülen ...'ın, küçüğün doğum tarihinde, anne ... ile evli olduğu, davanın bu haliyle soybağı davası olmayıp, nüfus kayıtlarındaki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin 09.02.2012 tarihli ve 2010/21149-2012/2202 sayılı ilamı ile davanın nüfusta yanlış beyanla oluşan anne adına dair kaydın iptali olarak kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma sonrası Mahkemece 17.01.2017 tarihli karar ile "1-Davanın kabulüne, davalı ... TC kimlik numaralı ...'nin davacı ... TC kimlik numaralı ...'nin oğlu olmadığının tespiti ile buna ilişkin nüfus kaydının iptaline ve davalının ... TC kimlik numaralı ...'nun oğlu olarak nüfusa tescili suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesine" karar verilmiştir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun "kaydın kapatılması ve yeniden açılması" başlıklı 14. maddenin 1. fıkrasına göre; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir" hükmünü içermektedir." Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır....
in anne adının düzeltilmesi yönünden; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda gösterilen Kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacıların murisi ...'in nüfus kayıtlarında "..." olan anne adının "..." olduğunun tespiti yönünden davacıların hukuki yararları olduğu gibi, kapalı kaydın düzeltmeye engel olduğu ancak tespit kararı verilmesi yönünden Kanuni bir engelin olmadığı açıktır. Buna göre mahkemece, muris ...'...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava; ...'nin, Eşe ... ... ve ... ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babasının ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Somut olayda davacı, babasının nüfus kaydının nakli sonucu nüfus müdürlüğünce yapılan hata sonucu iki ayrı TC numarası ile iki ayrı kayıt oluştuğunu belirterek bu kayıtlardan hatalı olanının silinmesi talep etmiştir. Buna göre, talebin hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğu anlaşılmakla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereğince davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/289 ESAS 2021/113 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ölüm Kaydının İptali İstemli) KARAR : Milas 1....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası h...ne dönüştürmez. Somut olayda dava, ...'nın ... ve ... İstemi'nin çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının ipt... ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan ..., ... ve ...'...
Yukarıda saptanan olgu mahkemece de kabul edildiğine göre; bir kimsenin nüfus kütüğüne birden fazla kaydedilmesi mümkün bulunmadığından, mükerrer olan kaydın iptaline karar verilmelidir. Kamu düzenini ilgilendiren böyle bir davada kayıtlardan hangisinin iptal edileceğine –davacının tercih ve istemine bakılmaksızın- mahkemece karar verilecektir. Buna göre somut olayda davacıların 1.6.1987 doğum tarihli kaydın iptalini istemiş olmaları, mahkemeyi bağlamayacak, koşulları gerçekleştiğinde 16.1.1989 doğum tarihli kaydının silinmesi yolunda hüküm kurulacaktır. Mahkemece, her iki kaydın aynı kişiye ait olduğunun tespiti ile ikinci kaydın iptaline ve buna işlenmiş bulunan (varsa) kişisel hal değişikliklerinin ilk kayda aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....
Gerekçe ve Sonuç: HMK' nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, mükerrer kaydın iptaline ilişkin nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....