"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davadae Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, küçük Hüsnü Doğan'ın nüfus kaydında anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. avanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, anne ve baba adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davaname ilegerçekte olduğu halde nüfus kaydında H olma şeklinde kaydedildiği iddiasıyla nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi (yaş düzeltilmesi istemli) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 23.01.2024 tarihli ek kararla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir....
Nüfus kütükleri resmi sicillerdir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim, kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre, kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası her türlü kanıtla ispatlanabilir. Mahkemece, davacının nüfusa tesciline dair belgeler Nüfus Müdürlüğünden getirtilip, davacının doğum yerini de açıklayan resmi bir belgeye göre kaydedilmediğinin tespiti durumunda davacının gösterdiği ve göstereceği deliller ile Mahkemece resen toplanacak kanıtlar dikkate alınarak oluşacak sonuca giöre bir karar verilmesi gerekmektedir....
Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Açıklanan nedenlerle, yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptali davasında, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesinde bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
un dayısı ve yengesi üzerindeki kaydının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı bu dava ile ...'un annesinin ..., babasının ... olduğu halde, nüfus kaydında babası ... annesi ise ... gibi tescil edildiğini bildirerek,mevcut hanedeki kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, .... 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
. uyarınca davalı İsmail Basmacı'nın mirasçılık sıfatının tespiti açısından, nüfus kaydının düzeltilmesi amacıyla soybağının düzeltilmesi istemli dava açılması için müvekkiline yetki verilmesini ve açılacak olan davanın bekletici mesele yapılmasını, gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile davalı İsmail Basmacı'nın müvekkilinin kardeşi Mehmet Hulusi Basmacı'nın çocuğu olmadığının tespitine ve buna uygun olarak baba hanesindeki nüfus kaydının silinerek, anne hanesi nüfus kaydına kaydedilerek nüfus kaydının düzeltilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine talep ve dava etmiştir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılır. bu nedenle; mahkemelerinin görevsizliğine " dair karar verilmiştir. Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Ümit Işık'ın, Halit Işık'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babasının T2 olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. T2'ın gerçek baba olduğunun tespiti talebi davacının doğumu sırasında, biyolojik anne olan T3 ile T2'ın evlilik ilişkisi olmadığından Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti niteliğindedir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı), Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma ilkesi egemendir....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....