WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, kayıt düzeltilmesi istenen ... oğlu ... ’ın doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacılara önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra hasıl olacak sunuca göre karar verilmesi gerekir. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır....

    H.M.K. 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Dosya kapsamından;davacının, nüfusa kaydedilen ".. ..." isiminin, "..." olarak düzeltilmesi talebinin, nüfus müdürlüğünün yanlış kayıt yaptığı iddasına dayandığı anlaşılmıştır. Bu durumda 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/05/2022 NUMARASI : 2022/64 2022/158 DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davasında Tarsus 2. Aile Mahkemesi ile Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi talep edilmekle dosya kapsamı incelendi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Anne-baba kaydının düzeltilmesi istemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, .... ve ... kızı olan ...'in dedesi...ile babaannesi ... çocuğu olarak nüfusa tescil edildiğini iddia ederek,...'in mevcut nüfus kaydının iptali ile gerçek anne ve babasının nüfusuna tescilini istemiş; mahkemece, davanın babalığın tespiti kapsamında olup davaya bakmanın aile mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi-babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....

        İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı ... ile diğer davacıların murisi ...'in nüfus kayıtlarında anne-baba ve kardeş bağı olmadığı, dava açıldıktan sonra ... İlçe Nüfus Müdürlüğünün 05.06.2015 tarih ve 15476 sayılı yazıları ekinde gönderilen Nüfus kayıt örneğine göre; davacı ... ve kardeşi ...'in anne ...'nin çocukları olarak nüfus kayıtlarında gerekli bağın kurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda dava, davacı ... ve kardeşi ...'...

          in .... isimli kişiden olan çocukları .... isimli şahısların kızkardeşinin çocuğu gibi nüfusa kaydettirildiğini bu durumun kendilerini mağdur ettiğini ileri sürerek, kızkardeşi ....kayıtlarında yer alan çocukların kaydının iptal edilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Soybağı ve mirası ilgilendiren nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davada verilecek kararla sağ anne Altun Kaban'ın hukuku da etkileneceğinden adı geçenin davaya dahil edilmesi ile taraf beyanları ve tanık anlatımları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....

            Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede; Davacı, kendisinin baba hanesinde kayıtlı gözüken davalı T3 gerçekte İbrahim Ayna ve Seyran Ayna'nın çocuğu olduğu, akraba olmaları nedeniyle babasının hanesine tescil edildiğini, bu nedenle kendi annesi ve babasının kaydından silinerek nüfus kaydının düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Talebin niteliği itibariyle 5490 sayılı kanun kapsamında kalmaktadır. Olayda nüfus kaydının düzeltilmesi istenen davalı olup, uyap ortamından alınan nüfus kaydının incelenmesinde, adresinin Uzunmehmet Mah., Kahyaoğlu Muzaffer Su Sokak, No:66/A İç Kapı No:A Ereğli/Zonguldak olduğu görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir....

            Asliye Hukuk ve Silivri Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi; Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesi ile nüfus kaydının düzeltilmesi ve tespit davası açtığını beyan etmiş ise de, açıklama bölümünde davacının anne ve babası ile kayden bağın kurulamadığını ve anne ve babası ile arasındaki soy bağının kurulması için kayıtların tespitiyle düzeltilmesini talep ettiği, davacı tarafın talebinin davacı ve diğer davacı olan annesi arasındaki nesep ilişkisine dayandığı buna ilişkin davaların aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998. tarihli ve 2-87/77 E-K sayılı kararı). Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 gün 2008 tarihli ve 2-36-47 E-K sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... ile davalı ...'in 19.01.1973 tarihinde evlendikleri, nüfus kaydına göre 1981 doğumlu ..., 1982 doğumlu ..., 1984 doğumlu ..., 1988 doğumlu ... ile 1997 doğumlu ... adında beş müşterek çocuk dışında kaydı iptali istenilen ...'nın da müşterek çocuk olarak kayıtlı olduğu, ...'...

                Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, kayıt düzeltilmesi istenen “... ... Hayırlı’nın” doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacılara önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra hasıl olacak sunuca göre karar verilmesi gerekir. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu