Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi isim değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın çekişmesiz yargı işi olduğundan dolayı sulh hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 2. madde olarak "Ad ve soyadın değiştirilmesi" hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı "işi" olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....

    Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir.Yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte ancak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece bu çekişmesiz yargı işinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir. Somut olayda; davacının,... olan soyadının nüfus kaydından iptali ile ... olarak düzeltilmesi istendiğinden, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir. Yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte ancak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece bu çekişmesiz yargı işinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir. Somut olayda; davacıların çocukları... ... olan adının nüfus kaydından iptali ile ... olarak düzeltilmesi istendiğinden, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir. Yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte ancak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece bu çekişmesiz yargı işinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir. Somut olayda; evli olan davacının, evlilik soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının nüfus kaydından iptali istendiğinden, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilmiş, verilen bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde Soyadı Kanununun çıkmasına müteakip aile büyüklerinin "..." soyadını alma konusunda anlaştıklarını, ancak hataen soyadlarının "..." olarak kayıtlara geçtiğini bildirerek nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilerek davacının soyadı "Butto" olarak değiştirilmiştir. Dava, kişiye bağlı haklardan olan soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir....

            Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından soyadın değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava boşanma sonucu velayeti kendisine bırakılan annenin çocuğunun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda Türk Medeni Kanunu'nun velayet hükümleri uygulanacağından ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen içtihatlara (HGK'nin 18.11.2015 tarihli ve 2015/18-259 Esas, 2015/2625 Karar) göre davanın bu niteliğiyle 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Yargılama Usûllerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece soyadın değiştirilmesi davası, adın değiştirilmesi davasından tefrik edilerek davaya aile mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması doğru görülmemiştir....

              Taraflar arasındaki ismin değiştirilmesi istemine ilişkin davada ... ... . Asliye Hukuk ve .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının "......." olan adının "........" olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadının değiştirilmesi istemlerinin 6100 sayılı HMK.'nun 382/...-... bendinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK.'nun 383. maddesine göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... .... Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde “...” olan soyadının “...” olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacıların soyadının nüfus kütüğüne “...” olarak kayıtlı olduğu, bu soyadın çok anlamlı olmadığı, akrabalarının soyadının "..." olduğu, onlarla aralarında farklılık ve kopukluk olduğu belirtilerek “...” soyadıyla değiştirilmesi istenilmiştir. 1-Dava dilekçesine ekli davacılar ... ve ...'in vekaletnamesi genel nitelikte olup, vekil eden davacıların soyadlarının değiştirilmesi konusunda özel bir yetkiyi içermemektedir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan soyadı değişikliği davasının vekil aracılığı ile açılabilmesi için vekile verilen vekaletnamede özel yetki olması gerekir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince her ne kadar davacı eşi ve çocukları adına nüfus kayıtlarının düzeltilmesine yönelik dava açmış ise de, öncelikle davacının eşi Fezile Dinç adına dava açma yetkisi olmadığı anlaşılmakla iş bu talep bakımından davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde Dinç soy isminin bölgede yoğun kullanılması nedeni ile karışıklıklara sebebiyet verdiğini talep etmiş ise de bu soy ismin somut olarak bir karışıklığa yol açtığına dair dosyaya bir delil sunmadığı, mazeretinin makul ve kabul edilebilir nitelikte olmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, nüfus kaydındaki soyadı değişikliği istemine ilişkindir....

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile nüfus kütüğündeki “Samsağ" olan soyadının söylenmesi güç olup, yanlış anlamalara sebebiyet verdiğini, bu yüzden alay edildiğini ve çevrede ailece "Ağaoğlu" soyadı ile tanındıklarını bildirerek soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenlere dayanılarak adın ve soyadın değiştirilmesi hakimden istenebilir. Somut olayda davacının nüfus kütüğünde soyadının "Samsağ" olarak yazılı bulunmasına karşın, dinlenen tanık anlatımlarından davacının mevcut soyadı alay edildiği, bundan da rahatsız olduğu, ailece "Ağaoğlu" soyadı ile tanınıp bilindiği kanıtlandığından, mahkemece bu husus gözetilerek davanın kabulü gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu