Adın temel kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi göz önünde bulunduran Medeni Kanunumuzda kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinmeyip (TMK'nin 23, 24, 25) onu ayrıca düzenlemek yoluna gitmiştir. Kişi adının sürekliliği asıl olmakla birlikte haklı nedenlerin bulunması koşuluyla değiştirilmesine de yasal olanak tanınmış, TMK'nin 27. maddesinde "Adın değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemede haklı nedenlerin neler olduğu açıkça belirtilmemiş bunun değerlendirilmesi mahkemeye bırakılmıştır. Mahkeme, adın değiştirilmesi istemi ile açılan bir davada ileri sürülen nedenlerin TMK'nin 27. maddesi kapsamında haklı neden sayılıp sayılmayacağını yargı kararları ve bilimsel görüşlerden de yararlanılarak takdir edecek ve sonuca ulaştıracaktır....
Adın temel kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi göz önünde bulunduran Medeni Kanunumuzda kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinmeyip (TMK'nin 23, 24, 25) onu ayrıca düzenlemek yoluna gitmiştir. Kişi adının sürekliliği asıl olmakla birlikte haklı nedenlerin bulunması koşuluyla değiştirilmesine de yasal olanak tanınmış, TMK'nin 27. maddesinde "Adın değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemede haklı nedenlerin neler olduğu açıkça belirtilmemiş bunun değerlendirilmesi mahkemeye bırakılmıştır. Mahkeme, adın değiştirilmesi istemi ile açılan bir davada ileri sürülen nedenlerin TMK'nin 27. maddesi kapsamında haklı neden sayılıp sayılmayacağını yargı kararları ve bilimsel görüşlerden de yararlanılarak takdir edecek ve sonuca ulaştıracaktır....
İsmin değiştirilmesi istemi,6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı ... Sulh Hukuk Mahkemesidir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....
/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, aynı Kanun'un b fıkrasında da ad ve soyadı düzeltmelerinin bu kapsamda bulunduğunun kabul edildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin .../a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. . Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen oğlunun adının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 5490 sayılı Kanun'un 36/......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adın düzeltilmesine ilişkin davada ...5. Asliye Hukuk ve ... 8. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava,adın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, adın değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacının Türkiye’deki nüfus kaydında, annesi .....ın bekarlık hanesinde kayıtlı olduğu, davacının annesi .......de resmi evlilik yapmadan ...'ye gelin gittiği, orada ....... adı ile tanınıp bilindiği tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. TMK.nun 282. maddesine göre “çocuk ile anne arasındaki soybağı doğumla kurulur.” Davacı ile ...... arasında da bu bağ kurulmuştur. Kişinin anne adının....... olarak düzeltilmesi, kişi ile mevcut annesi...... arasındaki bağı ortadan kaldıracaktır. Türk vatandaşı olan......ın, davacının annesi olmadığına dair bir iddia da bulunmaktadır. Şayet anne adında bir değişiklik yapılacaksa, adın değiştirilmesi kişinin kendisine sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan,......'ın kendisinin açacağı adın değiştirilmesi davasında görülecek bir husus olduğu dikkate alınmadan Türk vatandaşı ......ile oğlu ... (davacı) arasındaki bağın koparılmasına neden olacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383. Maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." isminin, "..." olarak değiştirilmesi talebi davacının tanındığı biçimde adın değiştirilmesine ilişkin değil, yanlış yazılan adın düzeltilmesine ilişkindir. Bu nedenle 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; "Somut olayda davacı büyük dedesinin baba adının değiştirilmesini istemiş, baba isminin değiştirilmesi istenilen Osman Kan'a ait nüfus kaydının incelenmesinde; Osman Kan'ın 1841 doğumlu olduğu, 1905 yılında nüfusa tescil edilmiş olduğu ve 1940 yılında vefat etmiştir. Davacının büyük dedesi Osman Kan'ın babası ve Osman Kan tarafından hayatları boyunca nüfus kaydının değiştirilmesini istememişler, nüfus kaydındaki hali hazır durum ile yaşayıp ölmüşlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Adın değiştirilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Türkoğlu Sulh Hukuk Mahkemesi ile Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının velayeti kendisinde bulunan kızı Sıla Ölmez'in nüfus kaydında "Sıla" olan adının, çevrede "Meryem" olarak bilinmesi nedeniyle "Meryem" olarak, soyadının da kendi soyadı gibi "Uyduran" olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir Sulh Hukuk Mahkemesince, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....