Y A R G I T A Y K A R A R I Dava nüfus kütüğünde yazılı adın değiştirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü salt Cumhuriyet Savcısı temyiz etmiştir. Mahkemenin ret kararı ilgilinin nüfus kaydında herhangi bir değişikliğe yol açmadığı cihetle böyle bir kararın Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiş olmasında kamu yararı bulunmadığından temyiz isteminin REDDİNE, 10.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı "Sancılı" olan soyadının küçüklüğünden bu yana çevresinde alay konusu edildiğini ileri sürerek soyadının değiştirilmesini talep etmektedir. 6100 Sayılı HMK'nun 382/2-a-2 maddesinde ad ve soyadının değiştirilmesi çekişmesiz yargı işlerinden sayılmış, 383. maddede ise, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesine ait olduğu belirtilmiştir. TMK'nun 27. maddesinde; "Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." hükmü yer almaktadır. Davacıların talebine konu soyadı değişikliği de, hukuki niteliği itibariyle TMK'nın 27. maddesinde bahsi geçen haklı nedenle ad değişikliği davasıdır ve bu dava türü HMK'nun 383/2-a-2 maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir....
Somut olayda; davacı "Amurak" olan soyadının, çevrede "Devvasoğlu" olarak bilindiğini ve küçüklüğünden bu yana çevresinde alay konusu edildiğini ileri sürerek soyadının değiştirilmesini talep etmektedir. 6100 Sayılı HMK'nun 382/2-a-2 maddesinde ad ve soyadının değiştirilmesi çekişmesiz yargı işlerinden sayılmış, 383. maddede ise, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesine ait olduğu belirtilmiştir. TMK'nun 27. maddesinde; "Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." hükmü yer almaktadır. Davacının talebine konu soyadı değişikliği de, hukuki niteliği itibariyle TMK'nın 27. maddesinde bahsi geçen haklı nedenle ad değişikliği davasıdır ve bu dava türü HMK'nun 383/2-a-2 maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir....
Somut olayda; davacı, evlenerek kazandığı soyadını boşanmakla kullanamadığını ama çevrede soyadının "Akkaya" olarak bilindiğini ileri sürerek soyadının değiştirilmesini talep etmektedir. 6100 Sayılı HMK'nun 382/2-a-2 maddesinde ad ve soyadının değiştirilmesi çekişmesiz yargı işlerinden sayılmış, 383. maddede ise, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesine ait olduğu belirtilmiştir. TMK'nun 27. maddesinde; "Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." hükmü yer almaktadır. Davacının talebine konu soyadı değişikliği de, hukuki niteliği itibariyle TMK'nın 27. maddesinde bahsi geçen haklı nedenle ad değişikliği davasıdır ve bu dava türü HMK'nun 383/2-a-2 maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde nüfus kaydında "..." soyadlarının "..." olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmüne göre; adın ve soyadın değiştirilmesi ancak haklı nedenlere dayandırılarak hakimden istenebilir. Somut olayda davacının annesi ile babasının resmi evli olmamaları nedeni ile nüfus kaydının annesinin kütüğüne ve onun soyadı ile yapıldığı tanık anlatımlarından anlaşılmıştır. Davacının babası olduğunu iddia ettiği kişinin soyadının "..." olması, davacının da soyadının "..." olarak değiştirilmesi için haklı neden oluşturmayacağı gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada isminin Muhammed olarak değiştirilmesine itirazının olmadığını, soyisim değiştirme talebinin ise reddedildiğini; TMK'nun 27. maddesine göre; "Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değiştirmekle kişisel durum değişmez....
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan adın, kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi gözönünde bulunduran 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasında kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinilmeyip (m.23-25), onu ayrıca düzenlemek yoluna gidilmiştir (m.26-27). Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadı tashihine ilişkin talepte İstanbul 7.Asliye Hukuk ve 16.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "..."" olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, adın değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle,görevsizlik kararı verilmiştir....
Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi 28/01/2021 tarihli duruşmada alınan beyanında; "Davacının soyadı, Soyadı Nizannamesi ve Soyadı Kanununa göre gülünç, komik ve ayıp olan ve yine değişmesi gereken soyadlarından değildir. Nüfus Mevzuatında da annenin kızlık soyadının soyadı olarak kullanma ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz. " şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava "Nüfus (Soyadı değiştirilmesi)" talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi uyarınca, adın değiştirilmesi ve düzeltilmesi davaları, haklı sebeplerin varlığı halinde açılabilecektir. Adın gülünç veya küçük düşürücü olması, söylenmesinin güç olması ya da karışıklığa yol açan bir özelliğinin bulunması ile kişinin çevresinde kayıtlı adından farklı bir adla tanınması gibi sebepler haklı sebep olarak kabul edilmektedir....
kayıt esnasında nüfus memurunun davacının doğum yılını 1974 olarak yazdığından bahisle, nüfus kaydındaki isminin Sevda, doğum yılının ise 1980 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....