Mahkemece, dava konusu 68 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında malik olarak yer alan “...”in adının “...” olarak, anne adının “...” olarak düzeltilmesine ilişkin verilen 01.10.2013 tarihli karar Dairece; “davacı yukarıda açıklandığı şekilde anne adının nüfus kaydına göre düzeltilmesi talebinde bulunmuş olup, anne adının Tapu Sicili Tüzüğünün 28. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden bulunmadığı açıktır. Öyleyse, davacının diğer nüfus bilgilerinden olan anne adının düzeltilmesi şeklindeki talebinin tespit isteğini de içerdiğinde kuşku yoktur....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, TMK 285. Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ana Adının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacılar ana baba bir kardeşleri olan ... ve ...'ün nüfus kaydında ... olarak geçen anne adının davalıların gerçek anneleri olan Hanım olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarında düzeltilme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacıların nüfus kaydında baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacılar, gayriresmi birlikteliğinden doğan... 'ın davalıların nüfusuna kaydedildiğini, çocuğun gerçek anne babasının kendileri olduğunu belirterek... 'ın soybağının düzeltilmesini ve kendi nüfusuna kaydedilmesini talep etmiştir. Davanın kabul edilmesi halinde davalı ...'...
nüfus kütüğünde "..." olan anne adının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ölü ... baba bir, anne ayrı kardeşi olduğu halde nüfus kütüğüne anne adının ... olarak yazıldığını, gerçekte annesinin, babasının ilk eşi ... olduğunu bildirerek, ölü ...'ın nüfus kaydında "..." olan anne adının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek ...'ın anne adı "..." olarak düzeltilmiştir. Dosyaya getirtilen aile nüfus kayıtlarının içeriğinden, anne adının değiştirilmesi istenilen ...'ın 20.05.1945 doğumlu olduğu, gerçek annesi olduğu iddia edilen ... ise 09.09.1941 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Kayden 1941 yılında ölen bir kadının 1945 doğumlu çocuğu olamaz....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacıların çocuğun gerçek ana babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
Mahkemece, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin ve hukuki yararlarının bulunmadığı belirtilerek, anne adının nüfus kaydında düzeltilmesi talebi yönünden usulden ret kararı verilmiş, davalı ...'in ...'nin kızı olmadığının tespitine karar verilmiştir. Tarafların istinaf talepleri üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, anne adı yönünden verilen usulden ret kararı doğru bulunarak, İlk Derece Mahkemesince baba adının düzeltilmesi yönünden sadece tespit kararı verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek buna ilişkin hüküm kaldırılarak yerine, davalı ...'in ...'nin kızı olmadığının tespiti ile ...'in nüfus kaydındaki baba hanesinin iptaline karar verilmiştir. Her ne kadar, anne adı yönünden davacıların aktif husumet ehliyetlerinin ve hukuki yararlarının bulunmadığı belirtilerek bu yönden usulden ret kararı verilmiş ise de, olay kamu düzenine ilişkin olup nüfus kayıtları gerçeği yansıtmak zorundadır....
Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir.TMK'nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır....