Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir....

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava; ...'nin, Eşe ... ... ve ... ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babasının ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

    ye ait nüfus kayıtlarının incelenmesinden; Nurcan'ın 05/05/1980 doğumlu olduğu, Adalet ve Aslan'ın 04/07/1989 tarihinde evlenip 04/02/2011 tarihinde boşandıkları, davacının iddiasının kabulü h...nde çocuğun, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edileceği, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağının hakim hükmüyle değil, TMK'nun 282. maddesi gereği kurulacağı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacının talebi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olarak oluşturulan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır....

      Böyle bir durumda 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (a) bendinde öngörülen esaslar uyarınca yapılacak yargılama sonunda hakim, toplanan kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda kararını verecektir. Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden; davacıların babası ...'ın kendisine asaleten çocukları ...ve...'a velayeten açtığı Mersin 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.1993 gün ve 1993/716-663 sayılı dava ile ... olan soyadlarının "..." olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır....

        Yine, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde de benzer düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, davacılar 187, 280, 415, 421, 433, 681 ve 1130 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt malikinin kimlik bilgilerinin “... kızı, ...” olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Taşınmazlar senetsizden ve vergi kaydı bulunmaksızın malik adına tespit ve tescil edilmiştir. Dosya arasına alınan Afşin Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/907 Esas ve 2009/222 Karar sayılı “...’ın” ölümünün ve baba adının tespiti istemli davada, nüfus kaydı bulunmayan “...’ın” nüfusa kaydedilmeden 1976 yılında öldüğü ve baba adının “...” olduğunun tespitine karar verilmiştir. Yine Afşin Sulh Hukuk mahkemesi’nin 2009/255-402 sayılı veraset belgesi istemli davada, nüfus kaydı bulunmayan “Emine Sağınak’a” ait veraset belgesi verilmiştir. Tapuda kaydı düzeltilmesi istenilen davacıların murisi “...’ın” nüfusa kayıtlı olmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

          Buraya kadar yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, tapuda isim düzeltilmesi davalarındaki amacın tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hâle getirilmesine yönelik olması karşısında, kaydı düzeltilmesi talep edilen kişinin nüfusta kayıtlı olması gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır. Tapuda isim düzeltilmesine ilişkin bu açıklamalar gözönünde bulundurularak somut olay değerlendirildiğinde; Tapuda Osman kızı Ayşe Çından olarak görülen hissenin tapulama ile oluştuğu görülmektedir. Tapulama tutanağından 4052 parselin senetsizden ancak Toprak İskan Müdürlüğünün yazısı ile Hüseyin oğlu Ramuş ve karısı Rafia ve evlatlığı Mustafa adlarına kayıtlı olduğu, Rafia'nın 1937 yılında ölümü ile mirasının kardeşlerine geçtiği, Rafia'nın kardeşi Abdurrahman'ın ölümü ile mirasının oğlu Emin'e intikal ettiği, Emin'in 1940 yılında ölümü ile mirasının karısı Ayşe ve oğlu İbrahim'e geçtiği, Emin'in anne adının Hanife olduğu açıklanmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YAŞ DÜZELTİLMESİ İSTEMLİ -KARAR- Dava, nüfus kaydanda yaş düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 18.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yaş düzeltilmesi istemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (18.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yaş düzeltilmesi istemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık nüfus kayıt düzeltilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (18.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM m.38, Nüfus Kanunu m.11). İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır (HGK 13.04.2016 gün 2014/18-717 sayılı kararından)....

                  UYAP Entegrasyonu