Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

    Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/320 KARAR NO : 2022/607 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/546 ESAS - 2021/551 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyad Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; her ne kadar nüfus kayıtlarında ismi Şaban olarak geçiyor ise de, halk arasında ailesinde isminin Kaan Alp olarak bilindiğini beyanla isminin Kaan Alp yine Durmuş olan soy isminin ise Aslan olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Dairesince onandığı, Milletler Arası Ahvali Şahsiye Komisyonunca imzaya açılan, Türkiye açısından 21/05/1975 tarihinde onaylanan ve 16/02/1977 tarihinde yürürlüğe giren 13/09/1973 tarihli ve 15226 sayılı ad ve soyadlarının nüfus kütüklerine yazılış şekline ilişkin sözleşmenin (14 nolu sözleşme) 6.maddesinin " akit taraflar makamlarınca nüfus kütüğüne düşürülen 2 veya daha fazla kayıtta, aynı kimsenin, değişik ad ve soyadlarla gösterilmesi halinde her Akit Tarafın yetkili makamları, gerektiğinde farklılıkların giderilmesi için tedbirler alacaktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Ad ve soyadı değişikliği istemine ilişkin davada Adana 1. Asliye Hukuk ve Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesinde düzenlenen haklı sebep nedeniyle ad ve soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.nun HMK.'nun 382/II-a,2 maddesi ve 383. maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen “kayıt düzeltim davası” niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir....

        Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleşmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Kanununun öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir. Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ad ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir....

          nin çocukları olarak görünen ... ve ....'ın anne adlarının iptali ile yanlışlığın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi (mülga 1587 sayılı Nüfus Kanununun 46. maddesi) hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının 1953 olan doğum yılının 1949 olarak düzeltilmesi istenilmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              nın 25.08.2011 olan doğum tarihinin 28.10.2008 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının oğlu ...'nın 25/08/2011 olan doğum tarihinin 28/10/2008 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2020/38ESAS 2020/178KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle: Doğduğunda adının nüfus kayıtlarına Şoreş olarak geçirilmek istendiğini fakat nüfus memurunun buna izin vermediğini, ve sonuç itibari ile adının T1 kayda geçtiğini yıllar sonra bu gerçeği öğrendiğinde iki isimli olan adının birini Şoreş olarak değiştirmek istediğini sosyal hayatında Halil olarak tanınan biri olarak İbrahim olan ikinci adını Şoreş olarak değiştirmek isteğini açıklanan nedenlerle Halil İbrahim olan adının Halil Şoreş olarak değiştirilmesini, bu değişikliğini nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu