in gerçek annelerinin ..., gerçek babalarının ise ... olmasına rağmen, doğdukları tarihte anne ve babalarının resmi evlilikleri bulunmadığından dedesi ve büyükannesinin adlarına nüfusa kaydettirildikleri ileri sürülerek ... ve....'in gerçek annelerinin ..., gerçek babalarının da ... olarak nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talep edilmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocukların doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, "Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 1....
İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Adının değiştirilmesi istenen kısmın 16/05/2018 doğmlu olduğu ve reşit olmadığı, davayı da velayeten anne babanın birlikte açtığı görülmüş ve Kanunu'nun 339/4 maddesi uyarınca çocuğun adının anne baba tarafından birlikte konulacağına dair yasal düzenleme bulunduğu görülmüştür. Davanın yapılan yargılaması esnasında annenin 17/06/2019 havale tarihli feragat dilekçesi sunmuş olduğu görülse de veleyat hakkını talep sonucunda kullanan tarafların maddi mecburi dava arkadaşı olmaları sebebiyle davacının feragat beyanı karşısında sadece kendi tasarrufunda bulunduğu beyanla davayı sonlandıramayacağı ve dava arkadaşının feragate ilişkin bir irade göstermemesi nedeniyle işlem yapılmamıştır....
ın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 07.06.2010 gün 2010/121 sayılı davanamesi ile mevcut nüfus kayıtlarına göre davalı ...'ın dayısı ... ile evli göründüğü, bu kaydın gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle ... ve annesi ...'ın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile davalı ...'ın ... ve ... kızı olarak kayıtlı bulunduğu kaydının iptali ile ... ve ... kızı olduğunun tespitine karar verilerek baba adının ..., anne adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, soybağını ilgilendirmektedir. Davanın istem gibi düzeltilmesi durumunda hukuku etkilenecek olanların davada taraf olmaları gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, annesi ...'ın nüfus kayıtlarında anne adının ... olarak göründüğünü, gerçekte ise kendisinin anneannesi olan bu kişinin adının ... olduğunu ileri sürerek, annesi ...'nin nüfus kayıtlarında ... görünen anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
ın nüfus kaydındaki anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davaname ile, nüfus kaydında dava dışı Vahyettin ve Fatma'nın çocuğu olarak görünen davalı ...'ın gerçekte davalılar Sıddık ile Saliha'nın gayriresmi birlikteliğinden doğduğunu belirterek davalının nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi talep edilmiştir....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, TMK 285. Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, TMK 285. Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
Dosyada mevcut tapulama tutanakları incelendiğinde; 30 ve 32 parsel sayılı tapulama tutanaklarının edinme sütununda davacı murisi “...”nın eş ve çocuklarının isimleri nüfus kaydı ile uyumlu olduğu gibi, doğum tarihi de nüfus kaydı ile aynıdır.Her ne kadar diğer tapulama tutanaklarında kardeşleri olarak isimleri yazılı bulunan “... ve ...”in baba adları ile isim düzeltilmesi istenen “...”nın baba adı birbirlerini tutmuyor ise de nüfus kayıtları incelendiğinde anne isimlerinin de aynı olduğu görülmüştür. Nüfus Müdürlüğünün 26.2.2007 tarihli yazısından da anlaşıldığı üzere; “...” ve kardeşlerinin nüfus kayıtları ilk yersel yazımda nüfus aile kütüklerine tescil edilmiş olup, anne ve babalarının nüfus kayıtları bulunmamaktadır.Mahkemece dinlenen tanık da yeminli beyanında “...”nın baba adının köyde ... ve ... olarak bilindiği halde nüfus kaydına “...” olarak yazıldığını” beyan etmiştir....
Somut olayda davacılar, davalıların müşterek çocuklara olan "Burak'ın" kendi çocuklarıymış gibi kaydedildiğini bildirerek, nüfus kaydındaki anne ve baba adının davalılar olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin l/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle anılan madde uyarınca davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, sonuçlandırılmadı gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.'nın 21.; ve 22. maddeleri gereğince Tekirdağ 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....