Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın ... olan anne adının gerçek annesi olan ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vd.vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının murisi ...'ın nüfus kütüğünde ... olan anne adının gerçek annesi olan ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları ile yetinilmeyip, anne olduğuna karar verilen ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1-Nüfus Müdürlüğü 2-..., ... Kozan Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2010 gün ve 2010/277-6 nolu davanamesiyle ...'nın anne adının düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2010 gün ve 2010/277-6 nolu davanamesi ile ...'nın nüfus kaydında "... " olan anne adının "..." olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece açılan davanın Cumhuriyet Savcısının anne yönünden soybağının düzeltilmesi davası açamayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. 1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerden Kozan Nüfus Müdürlüğünün 10.02.2010 gün ve 2010/203-127 sayılı yazıları ile ...'nın kayden dayısı olan ... ile evli olduğu, ancak ...'in gerçek annesinin ......

      İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davasında anne adının düzeltilmesini talep ettiğini, Tirebolu Hükümet Konağının 1959 yılında yanması sonucu evli olduğundan yeniden yazım sonucu Seher olan anne adının Seber olarak yazıldığını, yapılan bu yanlışlıktan annesinden miras alamadığı gibi eşinin öğretmen olması nedeniyle ve yapılan yanlışlıktan dolayı Samsun Öğretmen Evinde giriş kartında anne adının Seher olması nedeniyle mağdur olduğunu, bu yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini, duruşmada dinlenen tanıkları Temel Cırıt ve Şaban Aslan Aydın'ın anne adının Seher olduğunu bildiklerini söylediklerini, davada anne adının Seher olduğunu, Tirebolu Hükümet Konağının yandığından dolayı anne adının yanlışlıkla Seber yazıldığını ispat ettiğini, mahkemenin delilleri isabetli olarak değerlendiremeyerek hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verdiklerini, anne adının yanlış olmasından dolayı mağduriyet...

      in, gerçekte kendilerinin çocuğu olduğunu, ancak davalı anne ve davalı babanın çocuğu imiş gibi yanlışlık ile nüfusa tescil edildiğini ileri sürerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini ve küçüğün gerçek anne babası olan davalıların nüfus kayıtlarına tescil edilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin yine iddia edilen baba ile evli olduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,nüfusta anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın soy bağının düzeltilmesi davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi'nce nüfusta anne/baba adının düzeltilmesi davalarında 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava; davacının kardeşi ...'in anne ve babaları olan Kerim ve ...'in birlikteliklerinden dünyaya geldiği halde, nüfusa davacı Kardeşi ...'in çocuğu olarak kaydedildiği bildirilerek,...ve ...'in üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali ile ...ve ...'in üzerine kayıt edilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Anne ve Baba Adının Düzeltilmesi) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün nüfus müdürlüğü temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... ile ... arasındaki olay nedeni ile yapılan soruşturma sırasında, ...Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 04.01.2013 gün ve 2013/1 sayılı davanamesi ile ...'nün nüfus kaydındaki anne- baba adının gerçeği yansıtmadığını, “Bayram ...” olan ana adının “Sibel Üşüntü”, "..." olan baba adının "..." olarak düzeltilmesi ve tescili istenilmiştir....

            Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 4. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi....

              , yine müvekkilin dedesi Hüseyin'in nüfus kayıtlarında kızı Meryem olarak gözüken kişinin de anne adının Fatma olarak gözüktüğünü, Meryem olarak gözüken kişinin esasında nüfus kayıtlarında hiç gözükmeyen müvekkilin halası olan Fatma olduğunu, Fatma'nın nüfusta Meryem olarak kayıtlı olduğunu, yapmış oldukları araştırmalarda müvekklilin Ahmet isminde sağ doğmuş olan bir amcasının olduğu, bu kişinin de 1911 yılında doğduğu, 1935 yılında vefat ettiği, soyadının da Bayender olduğu, bundan başka Ahmet isminde bir amcasının olmadığı, Ahmet'in de anne adının Emine olduğu, yine nüfus kayıtlarında Meryem olarak gözüken kişinin hiç var olmadığı, bu kişinin müvekkilinin halası olan ve nüfus kayıtlarında hiç gözükmeyen 1970 li yıllarda ölen Fatma olduğu, mezarının dahi bulunduğu, bekar olarak öldüğünü, öncelikle müvekkili T1 nüfus kayıtlarında amcası olarak gözüken T.C.numaralı Ahmet isimli kaydın mükerrer olması sebebiyle iptaline, TC Kimlik numaralı Ahmet Bayender'in anne adının gerçekte olduğu...

              Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi 26/12/2019 tarihli celsedeki beyanında; "Her ne kadar evlat edinilme işlemi olsa da nüfus kayıtlarında evlat edinilenin biyolojik anne ve baba adı nüfus kaydında mutlaka saklanır. Anne baba adının değiştirilmesi bizce mümkün değildir ancak davacının soyadının değiştirilmesine bir diyeceğimiz yoktur" şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece; "Dosyada toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalılar Esme ve Mustafa tarafından evlat edinilen davcının nüfus kaydındaki anne adının davalı Esme, baba adının ise davalı Mustafa ve soy ismini de bu davalıların soyadı olan Tuncel olarak tashihini talep edilmektedir. 4721 sayılı Yasa' nın 304 ve devamı maddelerinde düzenlenen evlat edinmeye ilişkin hükümlerin incelenmesinde, 314. maddede "...Evlâtlık küçük ise evlât edinenin soyadını alır. Evlât edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Ergin olan evlâtlık, evlât edinilme sırasında dilerse evlât edinenin soyadını alabilir....

              HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537) Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi”davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.11.2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu