Asliye Hukuk ve 4.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,nüfusta baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, baba adının değiştirilmesi istemi, soybağının kurulması istemine ilişkin olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın baba adının düzeltilmesine istemine ilişkin nüfus davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacının nüfus kaydında "Abdulkadir" olarak görünen baba adının "İsmail" olarak değiştirilmesi istemine yöneliktir. Baba adının değiştirilmesine yönelik dava Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. (Y.18. HD. 2011/1605 E -4230 K) Bu durumda, uyuşmazlığın Ankara 4. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde davacının babasının "...." olarak nüfusa kayıtlı adının "...." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ölmüş olan babasının nüfus kütüğünde yazılı olan ... adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Aile Nüfus kayıt tablosu içeriğinden davacı ...'nun babası ...'ın 01.07.1917 doğumlu olarak 03.12.1925 tarihinde nüfusa tescil edildiği ve 10.04.1999 günü öldüğü, davacının baba adının da ... olduğu anlaşılmaktadır. Özel hukuk açısından ad, kişiyi tanıtan ve onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacıya ait olduğu söylenen ...nüfus kaydında, T.C. vatandaşlığına geçiş aile listesinde ve T.C. nüfus kaydında; adının....,, doğum yılının 1953 yılı, ...kaydında baba adının..... adının.... diğerlerinde baba adının ...., anne adının Zehra, eşinin adının Saliha olduğu, isimlerdeki farklılığın ülke nezdindeki söyleniş farkından kaynaklandığı, Türkiye nüfus kaydında önceki uyruğunun Yunan olduğunun açıklandığı, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları her üç soyadı ile anılan kişinin davacı ... olduğunu bildirdikleri anlaşıldığından, tüm bu kanıtlarla iddia kanıtlanmış olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir....
ın aynı kişi olduğunun tespiti ile murisin adının ve çocuklarının baba adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması müdahil davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle işin niteliği gereği duruşma isteğinin reddine karar verilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile mahkemenin gerekçeli kararından; ... ve ... oğlu 1255 (1839) doğumlu şahsın eski ve yeni nüfus kayıtları ile nüfus vukuatının tesciline dayanak belgelerde, adının ..., ..., ... Bey, ......
nun "..." olan adının İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 16.12.1967 gün ve 1967/804-632 sayılı kararı ile "..." olarak düzeltildiği ve nüfusa tescil edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının (adın) düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Yasanın kamu düzenine ilişkin bulunan bu hükmüne aykırı şekilde davacı ...'ın adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, oğullarının nüfus kütüğünde "..." olarak kayıtlı adının " ..." olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, oğullarının nüfus kütüğünde "..." olarak kayıtlı adının yazımında ve söylenmesinde zorluk oluşturduğunu ileri sürerek çocuklarının adının ... olarak ayrı yazılarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece haklı sebep oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27.maddesi hükmüne göre kişi, haklı nedene dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar, dava dilekçesinde oğullarının nüfus kaydında "..." olan adının "..." olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesinde davacılar oğullarının nüfus kaydında "..." olan adının "..." olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece haklı neden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davada yasal hasım olan davalı ... Müdürlüğünün temyiz hakkı nüfus kayıtlarında bir düzeltme yapılması halinde mümkündür. Dava reddedildiğine göre, nüfus kayıtlarında bir değişiklik söz konusu olmayacağından, nüfus müdürlüğünün mahkeme kararını temyiz etmesinde kamu yararını ve haklarını ilgilendiren bir husus bulunmadığından temyiz isteminin REDDİNE, 05.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in nüfus kaydındaki ana adının ..., baba adının ise ... olarak değiştirilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle kanuna aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E.- 2013/1554 K. 13.11.2013 T.). Bu durumda, dava niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal, hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanarak tapu kaydındaki ad ve baba adının düzeltilmesine ilişkin isteğin kabul edilmiş olması doğrudur.Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Ancak;hükmün 1 numaralı bendinde maddi yanılgı ile “.... 288 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden İbrahim oğlu ... ın kayden İbrahim olan baba adının iptali ile ... ve kayden Kadir olan isminin iptali ile ... olarak nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilerek tapuya ... oğlu ... ... olarak kayıt edilmesine “ denilmiştir. ....
ın nüfus kaydındaki anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nüfusta anne ve babanın adının değiştirilmesi ile birlikte soybağının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, küçüğün gerçek babası olduğu iddia edilen Hasbi yönünden açılan davanın babalık davası olduğundan bahisle bu davanın tefrikine karar vererek nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin dava yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davaname ile, nüfus kaydında davalı ... ve ...'ın çocuğu olarak görünen davalı ...'ın, gerçekte davalılar ... ve ...'...