Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 12.10.2012 tarihli dilekçe ile; isminin "..." olduğu halde nüfus kayıtlarına yanlışlıkla "..." yazıldığını ileri sürerek nüfus kayıtlarındaki ... isminin ... olarak düzeltilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, "...nüfus kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarının çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, HMK'nın 382 ve 383. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ......
Nüfustaki anne kaydının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne olarak görünen davacının gerçekte anne olmadığı ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemiyle açılacak davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret olduğundan “soybağı davası” niteliği bulunmamaktadır. Nüfus kayıt düzeltim davalarının nüfus idaresi yanında verilecek karardan hukuku etkilenecek kişilerin davada taraf gösterilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarındandır. Dava, hatalı şekilde tescil edilen davacıların murisinin anne kaydının baştan itibaren hatalı olmasına dayalı kayıt düzeltilmesi istemine ilişkin olduğuna göre ve genetik babanın tespitine dair bir talep bulunmadığına göre talebin soybağı tespiti ile ilgisi bulunmamaktadır....
ismini kullanarak yaptığını, Nüfus müdürlüğünün kendiliğinden Halime ismini ... olarak düzelttiğinden bahisle değişikliğe kadar kullandığ.... adını kullanması ve nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi istemine ilişkin talebi ismin değiştirilmesi değil, nüfus müdürlüğünün yaptığı işlemin yani ismin düzeltilmesidir.Bu nedenle 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında annenin tespitine dayalı nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, kaydın düzeltilmesi durumunda hukukları etkilenecek kişilerin davada taraf olarak bulunmaları esas olup, anne olduğu iddia edilen Huriye Bunaldı'nın karar tarihinden önce 13/10/1972 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mirasçılardan T6 dahili dava dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, mirasçı T13 ve T9 adına çıkartılan davetiyelerin ise usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, mahkemece resen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, Huriye Bunaldı'nın tüm mirasçılarının davalı sıfatıyla davaya dahil edilerek (dahili dava dilekçesi ve dava dilekçesi tebliğ edilerek) taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekir....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve Sinop Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nüfus kaydında "İlknur" olan adının "Ceren" olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, davacının adının düzeltilmesi istemine ilişkin olmayıp, davacının adının değiştirilmesi istemini içerdiği, asliye hukuk mahkemelerinin ise yalnızca ad değiştirme davalarında görevli olduğu, 6100 sayılı Kanunun 382/2-a ve 383. maddeleri doğrultusunda bu tür davalara bakma görevinin sulh hukuk mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, aynı Kanun'un b fıkrasında da ad ve soyadı düzeltmelerinin bu kapsamda bulunduğunun kabul edildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen adının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının 2013/12372 2013/11993 düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır....
İsmin değiştirilmesi istemi 6100 sayılı H.M.K 'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. H.M.K. 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Dosya kapsamından;davacının, nüfusa kaydedilen ".. ..." isiminin, "..." olarak düzeltilmesi talebinin, nüfus müdürlüğünün yanlış kayıt yaptığı iddasına dayandığı anlaşılmıştır. Bu durumda 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Karataş Sulh Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, aynı Kanun'un b fıkrasında da ad ve soyadı düzeltmelerinin bu kapsamda bulunduğunun kabul edildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen soyadının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır....
Gönen Sulh Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, aynı Kanun'un b fıkrasında da ad ve soyadı düzeltmelerinin bu kapsamda bulunduğunun kabul edildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen soyadının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır....