Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus kaydında davacıların soyadının ... iken ... olarak değiştirildiği açıklaması yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde sözü edilen değişikliğin Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.1993 gün ve 1993/716-663 sayılı kararı ile yapıldığı belirtilmiştir. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez....

    Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Adın değiştirilmesi” başlıklı 27. maddesi gereğince ise, adın değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur.2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı TMK’nın 27. maddesi hükmü kapsamındadır. Buna göre, Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı sebebin varlığı halinde adın ve soyadın değiştirilmesi mümkün olup, kişinin ismini değiştirmeyi talep ederek hukuka ve ahlaka aykırı olmayan yeni bir adın nüfusa tescil edilmesini isteme hakkının bulunduğu açıktır. Eldeki davada ise, davacı, haklı nedenlerinin bulunduğunu ileri sürerek nüfus kaydında yazılı "ÖZDEMİR" olan soyadının “TINMAZ ÖZDEMİR” olarak değiştirilmesine bu şekilde nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur....

    Karşı oy KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus kaydında davacının soyadının Kalya iken Yavuz olarak değiştirildiği açıklaması yer almaktadır. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının nüfus müdürlüğü tarafından yukarıda sözü edilen madde hükmü gereğince değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1109 KARAR NO : 2023/169 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜROYMAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2022 NUMARASI : 2022/43 ESAS 2022/66 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında asıl isminin Hülya olmasına rağmen ailesi ve çevresinde Azra olarak bilindiğini, ismi ile hitap edilişindeki farklılık sebebiyle hak kaybı ve mağduriyet yaşamış olduğunu nüfus kayıtlarında Hülya olarak yazılı isminin Azra olarak düzeltilmesini dava ve talep etmiştir....

      a karşı 1186 ve 1187 parsellerin tapu kaydının iptali ile kendi adına tescili için açtığı davada verilen yetkiye istinaden bu davayı açtığı, mahkemece, dava konusunun şahsa sıkı sıkıya bağlı hak olması nedeni ile böyle bir davanın açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; şahsa sıkı sıkıya bağlı hak, kişinin kendisinden başka biri tarafından talep edilemeyecek, ancak kendi isteği ile dava konusu edilebilecek haklar olduğu ( adın, soyadın değiştirilmesi, boşanma isteminde bulunulması gibi) Davada ise hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiş olup, kaydın yanlışlığı sebebi ile hukuku etkilenecek kişilerin bu davayı açabileceği, davacıların murisine taşınmazdaki payının satışı gerçekleştirilen ...'ın, ... ile aynı kişi olduğunun tespiti ve yine ...'in ...ve... Kızı ...'nin çocuğu olması durumunda, ...'...

        Ancak; Türk Medeni Yasasının 27’ inci maddesi uyarınca haklı sebebin varlığı halinde adın ve soyadının değiştirilmesi her zaman mümkündür. Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içinde bilinip tanındığı adını kayden de taşımasının haklı neden teşkil edeceği kabul edilmektedir. Bu davada dinlenen tanıklar davacıların kızının adının “Bermal” olduğunu ve bu adla toplum içinde tanınıp bilindiğini açıklamışlardır. Bu durum karşısında kullanılması istenilen adın yasal bir sakınca da taşımadığı dikkate alınarak toplanan delillere göre davacının adın değiştirilmesine ilişkin istemi yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir....

          Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün soyadı değişikliği davası açısından HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi. Karşı Oy: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b maddesi ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, son cümlesinde de nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür....

            ın nüfus kütüğünde ... olan soyadının ... soyadı ile tanındığını ileri sürerek, soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından davacının soyadının ikinci kez değiştirilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmü gereğince adın (bu bağlamda soyadın) değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Böyle bir durumda 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (a) bendinde öngörülen esaslar uyarınca yapılacak yargılama sonunda hakim, toplanan kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda kararını verecektir. Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır....

              Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre, haklı nedene dayalı adın ve soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK’nın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olamayacağı, adın değiştirilmesinden zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece, davacının dava dilekçesinde dayandığı nedenler ile tarafların göstereceği deliller toplanıp, tanıklar dinlendikten sonra davacının isteminin haklı nedene dayanıp dayanmadığının denetime elverişli biçimde dosyaya yansıtılması ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine uygun görülmeyen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir....

                  UYAP Entegrasyonu