Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın "..." olan adının Ümraniye Asliye 3.Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 23.03.2007 gün ve 2007/154-169 sayılı kararı ile "... ..." olarak düzeltildiği ve nüfusa tescil edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının (adın) düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Yasanın kamu düzenine ilişkin bulunan bu hükmüne aykırı şekilde davacı ...'nın adının ...olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahallesi 276 ada 2 parselde 1/2 pay maliki ... kızı Seyde'nin soyadının "..." olarak yazılmasını istemiş, yargılama sırasında tapuda isim düzeltilmesi davası tefrik edilmiş, anne adının değiştirilmesine yönelik davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, ölü annenin murisinin isminin değiştirilmesi istenilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 27.maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden bu değişikliği isteme hakkının ilgili kişiye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ölü olduğu da anlaşılan anneannenin ve bu bağlamda davacıların annesi ...'nın ve dayıları ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "..." olan adının " ..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının esas adının ... olup nüfus kaydında ... olarak yazılı olduğunu bu nedenle davacının adının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece, ... adının yabancı kökenli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde nüfus kaydında " ..." olan adının " ..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının " ..." adı ile tanındığını ileri sürerek nüfus kütüğünde yazılı " ..." adının " ...t" olarak değiştirilmesini istemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmü uyarınca kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Yargıtay uygulamalarında yasanın buyurucu hükümlerine aykırı olmamak koşuluyla bir kişi çevresinde tanındığı adını kullanabilir ve bu adın nüfusa tescilini isteyebilir....

          Bu nedenlerle de tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanmalı, davanın kanıtlanması halinde tapu kaydı nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmelidir. Eldeki davada davacı, miras bırakanına ait taşınmazda miras bırakanının baba adının “...” olarak yazıldığını ileri sürerek, nüfus kaydına uygun olarak bu adın “...” şeklinde düzeltilmesini istemiş, mahkemece istem gibi karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Taraf delilleri toplanarak yapılan araştırma sonucunda kayıt malikinin baba adının “... ” olduğu kanıtlanmıştır. Davacının dilekçesinde ilk adı kısaltarak yaptığı istemin amacı, tapu ve nüfus kayıtlarının hükmen uyumlu hale getirilmesini sağlamaya yöneliktir. Az yukarıda da açıklandığı gibi, kayıt düzeltim davalarında kimlik bilgileri açısından hatalı tutulan sicillerin nüfus kaydına göre düzeltileceğinden mahkemece kayıttaki ön ismin kısaltılarak düzeltilmesi doğru görülmemiştir....

            olarak yazıldığını ileri sürerek, nüfus kaydına uygun olarak bu adın “...” şeklinde düzeltilmesini istemiş, mahkemece istem gibi karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine yerel mahkeme kararı; “…Taraf delilleri toplanarak yapılan araştırma sonucunda kayıt malikinin baba adının “...” olduğu kanıtlanmıştır. Davacının dilekçesinde ilk adı kısaltarak yaptığı istemin amacı, tapu ve nüfus kayıtlarının hükmen uyumlu hale getirilmesini sağlamaya yöneliktir. Az yukarıda da açıklandığı gibi, kayıt düzeltim davalarında kimlik bilgileri açısından hatalı tutulan sicillerin nüfus kaydına göre düzeltileceğinden mahkemece kayıttaki ön ismin kısaltılarak düzeltilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyan yerel mahkeme bu kez davacının yeni dava açması gerektiği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kayıt düzeltim davasında, davada ... .. Asliye Hukuk ve ... .. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, küçük ...'ın nüfus kaydında "..." olan isminin, "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir ... .. Asliye Hukuk Mahkemesince, davada isim değişikliğinin talep edildiği ve uyuşmazlığın çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ..... Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1 maddesinden kaynaklandığı gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2019/620 ESAS, 2020/53 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Doğum Yerinin Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı nüfus idaresi temsilcisinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/620 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 19/02/2020 tarih ve 2020/53 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

                Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı, Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Soyaadın değiştirilmesi istemi 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılacağı hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydındaki Baba Adının Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı dava dilekçesinde, murisi babası ...'in nüfus kaydında ... olarak görünen ... olarak düzeltilmesini istemiş, Mahkemece, Gerze ilçesinde 1956 yılında çıkan yangından dolayı nüfus kayıtlarının yandığı, nüfus kayıtlarının yangından sonra yersel yazımda davacının babasının ... olan adının sehven ... olarak yazıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacının dedesi ...'ın 1903 doğumlu olup 1956 yılında tescil edilmiş, 1957 yılında ölmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu