WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kimlik numaralı, T1'in "Halil" olan isminin ve "Sert" olan soyadının iptali ile adının "Hızır Atilla" soyadının "Reis" olarak nüfusa kayıt ve tesciline, nüfus kaydının isim ve soyisim hanesinin bu şekilde düzeltilmesine, 2- İsim değişikliğinin TMK 27....

Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi 28/01/2021 tarihli duruşmada alınan beyanında; "Davacının soyadı, Soyadı Nizannamesi ve Soyadı Kanununa göre gülünç, komik ve ayıp olan ve yine değişmesi gereken soyadlarından değildir. Nüfus Mevzuatında da annenin kızlık soyadının soyadı olarak kullanma ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz. " şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava "Nüfus (Soyadı değiştirilmesi)" talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi uyarınca, adın değiştirilmesi ve düzeltilmesi davaları, haklı sebeplerin varlığı halinde açılabilecektir. Adın gülünç veya küçük düşürücü olması, söylenmesinin güç olması ya da karışıklığa yol açan bir özelliğinin bulunması ile kişinin çevresinde kayıtlı adından farklı bir adla tanınması gibi sebepler haklı sebep olarak kabul edilmektedir....

Onun içindir ki her kişinin bir adının olması ve adının nüfus siciline yazılması yasayla zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluk aynı zamanda kişinin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir öğesini oluşturan adını özgürce seçmesi ve onunla tanınması için kendisine tanınmış bir temel kişilik hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan adın, kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi gözönünde bulunduran 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasında kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinilmeyip (m.23-25), onu ayrıca düzenlemek yoluna gidilmiştir (m.26-27). Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz....

    Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, kişinin toplum içinde (aile bireyleri arasında ve çevresinde) bilinip tanındığı adını kayden de taşıması ve bu bağlamda nüfus kaydında gerekli değişiklikiğin yapılması konusunda dava açabilmesi için haklı neden sayılmaktadır. Öte yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davası ancak bir kez açılabilir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde; somut olayda davacının adı "Song Yee" iken, Güney Kore vatandaşlığından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçtiğinde idari işlemle "Mine" olarak değiştirilmiş bulunduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında davacının önceki nüfus kaydında "Song Yee" olan adının "Mine" olarak değiştirilmesi dava yolu (yargı kararı) ile değil, idari bir işlemle gerçekleştirildiğinden; eldeki bu davanın aynı konuda açılmış ikinci bir dava olduğundan söz edilemez....

      Adın veya soyadının değiştirilmesi davalarında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep yahut başka sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte, davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nin 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılmış olan ad ve soyadı değişikliği davaları çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2021/611 ESAS, 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 22/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; nüfus kaydında "Ekrem Ali" olarak kayıtlı olduğunu, hayatının hiçbir alanında "Ali" ismini kullanmadığını, iş hayatında ve sosyal çevresinde "Ekrem" adı ile bilindiğini, bu nedenle "Ekrem Ali" olan adından "Ali"nin çıkarılarak "Ekrem" olarak düzeltilmesini ve baba soyadı olan "Parmaksız" soyadının sosyal çevresinde ve iş hayatında gülünç karşılandığı ve dalga konusu olması nedeniyle "Parmaksız" soyadının değiştirilerek annesinin soyadı "Canbeyli" olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı temsilcisi ilk derece mahkemesine bulunduğu beyanında özetle; takdiri mahkemeye bırakmıştır....

        Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır....

          Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir ... da bulunmamaktadır....

            Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir ... da bulunmamaktadır....

              Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir ... da bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu