WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydında "..." olan adının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, her ne kadar nüfus kaydında adı ... olarak yazılmış ise de çevresinde ve ailesi içerisinde ... olarak tanınıp bilindiğini ileri sürerek ... olan adının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, incelenen nüfus kayıt örneği içeriğinden, davacının baba hanesinde BSN 22'de aynı anne ve babadan olma ... TC. kimlik numaralı 03.02.1969 Varto doğumlu 24.01.1973 tescil tarihli 20.07.1995 günü evlenmekle kapalı kayda dönüşmüş kendisinden büyük bir kız kardeşinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMK'nun 339/5. maddesine göre çocuğun adını ana ve babası koyar. Dolayısı ile çocuğun adının değiştirilmesi baba ...'ın da hukukunu ilgilendireceğinden adı geçenin davaya dahil edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi yerine, taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, adın değiştirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü salt davalı Nüfus Müdürlüğü temyiz etmiştir. Mahkemenin red kararı ilgilinin nüfus kaydında herhangi bir değişikliğe yol açmadığından Nüfus Müdürlüğünün temyiz isteminin REDDİNE, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        TMK 27.maddesi kapsamında soyad tashih istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK’nın 27. maddesinde; “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adın değiştirilmesine ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... 5.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, davacının oğlunun nüfus kaydında "Şehmuz" olan adının "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          un adının nüfusa yanlışlıkla ... olarak geçtiğinden bahisle nüfus kaydında "..." olan adın "..." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir Asliye hukuk mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK m. 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette sulh hukuk mahkemesidir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....

            (bknz. 17/06/2021 tarihli Anayasa Mahkemesi Başvuru Numarası: 2019/42944 sayılı kararı) Somut olay yönünden davacı, nüfus kaydında T1 ismini benimsemediği, aile çevresinde ve sosyal yaşantısı itibariyle bu ismi kabullenemediği ve ismiyle bütünleşmediğini "Dıldar" ismiyle anılmak ve bu ismi kullanmak istediğini beyan etmiş olup, davacının, almak istediği adın başkalarına ve çevreye zarar vermeyen incitmeyen nitelikte olduğu, yasal mevzuatın buyurucu kurallarına aykırılık taşımadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının, benimsemediği adının değiştirilmesini istemekte haklı nedenin var olduğu kabul edilmelidir. O halde, dosya kapsamına göre davacının 4721 sayılı TMK'nın 27. maddesi gereği soyadının değiştirilmesi talebinde haklı sebebin bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, isim değişikliğinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

            TMK'nın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, adın değiştirildiğinin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, ad değişmekle kişisel durumun değişmeyeceği bu değişiklikten zarar görenin bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlandığından, dinlenen tanık da davacının istemini doğrular beyanda bulunduğundan davacının adını değiştirme talebinin haklı nedene dayandığı, mahkemece, değişiklik kararı kesinleştiğinde ilgili yerlere bildirileceğinden karışıklık çıkmayacağı ve ayrıca tanık beyanı dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir....

              Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda davacı, 22.05.1979 tarihinde evlenmiş, evlilik hanesinde bu tarihten itibaren adı Rahide olarak geçmektedir. Evlilik tarihinden bu yana Rahide adını kullanan davacının bu adla çevresinde tanınıp bilineceğinden, anılan Yasa maddesi hükmüne göre haklı neden sayılarak adın değiştirilmesi yönünden davanın kabulü ile istem gibi düzeltilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile adın değiştirilmesi talebi yönünden de davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Onun içindir ki her kişinin bir adının olması ve adının nüfus siciline yazılması yasayla zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluk aynı zamanda kişinin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir öğesini oluşturan adını özgürce seçmesi ve onunla tanınması için kendisine tanınmış bir temel kişilik hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan adın, kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi gözönünde bulunduran 4721 sayılı Türk Medeni Yasasında kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinilmeyip (m.23-25), onu ayrıca düzenlemek yoluna gidilmiştir (m.26-27). Buna göre anılan Yasanın 27. maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz....

                  UYAP Entegrasyonu