ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/08/2021 NUMARASI : 2021/157 ESAS, 2021/199 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kütüğünde 1985 olan doğum yılının 1993, Yavuz olan adının da "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın adın düzeltilmesi yönünden kabulüne, doğum tarihinin düzeltilmesi yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, kişinin toplum içinde (aile bireyleri arasında ve çevresinde) bilinip tanındığı adını kayden de taşıması ve bu bağlamda nüfus kaydında gerekli değişiklikiğin yapılması konusunda dava açabilmesi için haklı neden sayılmaktadır. Öte yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davası ancak bir kez açılabilir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde; somut olayda davacının adı "Song Yee" iken, Güney Kore vatandaşlığından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçtiğinde idari işlemle "Mine" olarak değiştirilmiş bulunduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında davacının önceki nüfus kaydında "Song Yee" olan adının "Mine" olarak değiştirilmesi dava yolu (yargı kararı) ile değil, idari bir işlemle gerçekleştirildiğinden; eldeki bu davanın aynı konuda açılmış ikinci bir dava olduğundan söz edilemez....
Diğer taraftan davacılar vekilinin, haklı sebep ile isim değiştirilmesi ile hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi olmak üzere iki ayrı konuda talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, bu davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "Sura" isminin, "Suğra" olarak değiştirilmesi talebi davacının tanındığı biçimde adın değiştirilmesine ilişkin değil, yanlış yazılan adın düzeltilmesine ilişkindir. Bu nedenle 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi gereği ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde adın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararını temyiz eden nüfus idaresi temsilcisi 5490 sayılı Nüfus Kanununun 36. maddesi uyarınca açılmış bu gibi davalarda mahkemenin oluşumuna ilişkin bir statüde olduğu cihetle HUMK.nun 432. maddesinin birinci fıkrasında sözü edilen 4353 sayılı Kanun kapsamındaki kamu kuruluşu niteliğinde sayılamayacağından temyiz süresi otuz değil onbeş gündür. Mahkeme kararı davalıya 11.03.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, temliz dilekçesi 28.03.2008 tarihinde mahkeme kalemine verilmiştir. HUMK.nun 432. maddesine göre temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 1.6.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, 02.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Adın Düzeltilmesi) K A R A R Taraflar arasındaki nüfus kayıt düzeltme davası sonucu verilen hükmün Yargıtay (18.) Hukuk Dairesince bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen Geçici 4/1. maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşülüp, düşünüldü: Yargıtay (18.)...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/320 ESAS 2021/364 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine Bakırköy 11.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/320 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 12/11/2021 tarih ve 2021/364 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/899 ESAS, 2022/81 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; Tanıdıklarının kendisini Özdemir Gökalp diye çağırdıklarını, soyadını ise Çelikbaş olarak bildiklerini, nüfusa yanlışlıkla "Musa Altan" olarak kaydedilen isminin "Özdemir Gökalp", "Gökalp" olarak kaydedilen soy isminin ise "Çelikbaş" olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davacının, babasının açtığı soyadı düzeltilmesi davası sonunda verilen karar ile o tarihte ergin olmayan davacının da soyadının değiştirildiği, Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinin (b) bendi uyarınca aynı konuda iki dava açamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36/1-b maddesinde, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09.10.1968 gün 1968/121-115 sayılı kararı ve nüfus kaydından, davacının babası ... ...'...