Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep yahut sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, gerçekte davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır....
NÜFUS KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ 1587 S. NÜFUS KANUNU (MÜLGA) [ Madde 46 ] "İçtihat Metni" Davacı M... D...'a velayeten annesi A... D... ve babası N... D... ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Çat Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 30/3/2005 günlü ve 2005/7-66 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Cumhuriyet Başsavcılığının 10/10/2006 gün ve Hukuk-2006/233239 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: YARGITAY KARARI 1587 sayılı Nüfus Yasasının 46. maddesi (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesi) hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun hazır bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, Türk uyruklu ... ile ....uyruklu...'ın aynı kişi ve davacının ...'ın kızı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu kanun hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dava, gerçekte var olmayan kişinin nüfus kaydının iptaline ilişkindir. 1587 Sayılı Nüfus Kanununun 46. maddesinin birinci fıkrası hükmünde "yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ilgilinin oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde Cumhuriyet Savcısı ve nüfus başmemuru veya nüfus memuru huzuruyla görülür ve karara bağlanır" denilmektedir. Kamu düzeni ile ilgili olarak getirilen sözkonusu hüküm uyarınca bu davalarda Nüfus Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcısı yasal hasım durumundadır. Anılan hüküm uyarınca nüfus idaresinin yasal hasım olarak iştirakinin zorunlu olduğu şahsi nüfus davalarında nüfus idaresi aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkilinin annesi ... ile birlikte yaşadığı, Almanya'da bütün resmi belgelerde soyadının "Mıcıelı" olarak, Türkiye'deki nüfus kayıtlarında ise soyadının babası ...'nin soyadı olan "Şahin" olarak geçtiğini, bu durumun karışıklığa neden olduğunu ileri sürerek nüfus kayıtlarında "Şahin" olarak görünen soyadının "Mıcıelı"olarak düzeltilmesini istemiş; Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2022/109 ESAS 2022/182 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/109 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 24/03/2022 tarih ve 2022/182 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....
Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, müvekkilinin davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu, müvekkilinin dosyaya sunmuş oldukları Suriye Arap Cumhuriyetinden verilme belgelerde ve Suriye Nuüfus kayıtlarında isminin Yazen olmadığının ve Mumin olduğunun subuta erdiğini, Geçici Koruma Statüsündeki Yabancıların Türkiye'de boşanma işlemleri gerçekleştirilebilirken insani nitelik taşıyan isim ve soyisimlerinin mahkeme kararı ile değiştirilememesinin ve davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Ad ve Soyadı Düzeltilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "Nevzat"ın adının "Murat" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır....
Hukuk Mahkemesine açmış olduğu dava sonunda verilen 20.6.1995 gün ve 1995/400-484 sayılı kararla "Geyikkeçi" olan soyadının "Geyik" olarak değiştirildiği, bu hüküm tarihinde ergin bulunmayan davacı ...'nün soyadının da "Geyik" olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı aile adıdır. Türk Medeni Kanununun 321. maddesi uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Babanın soyadının değişmesi ile ailenin o kimsenin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir. Babanın açtığı aile soyadı değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğunda soyadı değişmiş bulunduğundan o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlere davanın reddi gerekirken kabulü ile davacının soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....