WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, hiçbir tarihte yaş düzeltme davası açmadığı ve yaş düzeltme kararı almadığı halde, nüfus idaresinin, 1946 olan doğum tarihini 1949 olarak idari yoldan değiştirdiğini, ileri sürerek nüfus kütüğündeki şerhin ve nüfus düzenleme işleminin iptaline karar verillmesini istemiş, mahkemece davacının isteminin nüfus kanununun 46.maddesinden kaynaklanan kayıt düzeltme davası olmadığı, niteliği itibarıyla idarenin kendiliğinden yazmış olduğu bir şerhin iptali istemine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur. 1587 sayılı nüfus kanununun 46.maddesinin 1.fıkrasında; yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davalarının ilgilinin oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği ve aynı yasanın 11. maddesinde de; kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilmeyeceği, kayıtların...

    Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunan kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri ve mahkemeye yansıyan ruhsal durumu dikkate alınarak hâkim tarafından değerlendirilmelidir. Ad (Öz veya soy) kişiliğin ayrılmaz bir ögesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Adın bu işlev niteliği, onun sahibi olan kişi tarafından benimsenmesi ile anlam ifade eder. İsmini benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştiremeyen kişinin ismini değiştirmek en doğal hakkıdır. Kişi genellikle belli bir soyadı ile doğar ve doğar doğmaz da ailesi tarafından konulan bir ad ile anılır. Bu kişi büyüyüp ergin oluncaya kadar öz veya soyadını benimseyememiş, onunla kendisini özdeşleştirememiş olmasına rağmen onu bu adla veya soyadı ile yaşamını sürdürmeye zorlamada hiçbir toplumsal yarar olamaz. Hal böyle olunca da ad değiştirmek istemlerini içeren davalar da davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması, onun öncelikle dikkate alınması gerekir....

    Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ilenüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında "..." olan adının "...", "..." olan soyadının "...." olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda, dava iki ayrı talebi içermekte olup, birincisi davacının "..." olan adının "...", ikincisi ise "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının soyadının değiştirilmesine ilişkin talebinin reddinde, davanın ispatlanamaması nedeniyle, bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden; Yalova Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.02.1999 gün ve 1999/188-142 sayılı kararı ile davacının babası ... "..." olan soyadının "..." olarak değiştirildiği, bu mahkeme kararı doğrultusunda -hüküm tarihinde- ergin bulunmayan davacının soyadının da "..." olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır....

          Bilindiği üzere; 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde “Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz” hükmü yer almaktadır. Ayrıca; 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesi’nin 5. maddesinde “Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır”, 7. maddesinde de “Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Diğer taraftan; 21.6.1934 gün ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan “…yabancı ırk ve millet isimleriyle…” ibaresinin, Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz, Mahkemenin 17.3.2011 gün, 2009/47 E.- 2011/51 K. sayılı ilamı ile reddolunmuştur....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07.10.2021 NUMARASI : 2021/230 ESAS, 2021/247 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; soyisminin Huddamoğlu olduğunu, hem alay konusu olduğunu, hem de telaffuz edilirken yanlış anlaşıldığından yazım hatasına neden olduğunu, bu durumun resmi dairelerde işlemler yaparken sorun yaşamasına neden olduğunu, babasının maddi ve manevi hiçbir katkısı olmadığı gibi hiçbir iletişimi de olmadığını ileri sürerek, Huddamoğlu olan soyisminin annesinin kızlık soyadı olan Karaali olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydında "..." olan adının ve soyadının "...olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde nüfus kütüğünde yazılı olan ad ve soyadının ... olmasına karşın çevrede küçüklüğünden beri kendisini büyüten annesinin akrabaları yanında kaldığını adının ... soyadının ise ... olarak bilindiğini ileri sürerek ... olan ad ve soyadının ... ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yolunda hüküm kurulmuştur....

            Hukuk Dairesinin 08.05.2014 tarihli ve 2014/3347-8488 sayılı kararı ile davanın reddi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş, bu son karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ilenüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir....

              Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen ... ile 15.12.1988 doğumlu annesi İslim arasında düzeltilen doğum tarihine göre 8 yıl 16 günlük bir zaman farkı bulunmaktadır. Bir kadının bu yaşta doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken kayıtlar arasında çelişki olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi, 2- Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılması, doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu