"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ...'nın 26.05.2011 gün 2011/2 sayılı davanamesi ile .... 01.04.1958 doğumlu ...'ın 18.11.1974 tarihinde 10.10.1958 doğumlu olara....ocukları gibi usulsüz bir şekilde nüfus kütüklerine kaydedilmesi nedeni ile davalı ...'ın usulsüz nüfus kaydının iptal edilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 25.11.2008 gün ve 2008/551-3 no'lu davanamesi ile ...'ın nüfus kütüğünde 1995 olan doğum yılının 1991 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin annesi ...'ın, ... ad ve soyadı ile 31.12.1992'de hastanede doğum yapıp yapmadığının, yine bu tarih itibarıyla "..." adında bir kadının doğum yapıp yapmadığının ... Devlet Hastanesinden sorulması ve alınacak cevabın dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, Türk uyruklu ... ile ....uyruklu...'ın aynı kişi ve davacının ...'ın kızı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu kanun hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ın ... ile evlendiğinin ve kocası hanesinin ... hanesi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ...'ın ... ile evlendiğinin ve kocası hanesinin ... hanesi olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu istek dikkate alındığında, doğum ve ölüm vukuatının nüfus kütüğüne tescilinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek; Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 7. maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davaya bakılıp nüfus kütüğündeki tescil tarihi ile düzeltilmesi istenilen yaşı dikkate alınıp bir kişinin doğmadan nüfusa kaydının yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmesi yerinde değil ise de sonuç itibariyle doğru olan ret kararının yukarıda açıklanan görev yönüne ilişkin gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Dava Cumhuriyet Savcısı tarafından açıldığı halde davaya katılımı sağlanmadan yokluğunda karar verilmesi, 2-Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak açılan davada Kilis Sulh Hukuk Mahkemesi ve Kilis Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -KARAR- Dava, davacının nüfus kaydında "Yılan" olan soyadının, toplumda alay konusu olması nedeniyle "İsaoğlu" olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/II-a,2 fıkrasında “ad ve soyadın değiştirilmesi” çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, 6100 sayılı HMK.nın yürürlüğe girmesinden sonra açılan ad değişikliğine ilişkin uyuşmazlık, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....