Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı, Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Adın değiştirilmesi istemi 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılacağı hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....
Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır....
DOĞRU NESEPLİ REŞİT OLMAYAN ÇOCUĞUN SOYADI BABASININKİNDEN FARKLI OLAMAZ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 321 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 259 ] "İçtihat Metni" Davacı İ… ….. P… ….. ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Bakırköy 13.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 05.12.2007 günlü ve 2007/397E., 2007/117 K. sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2009 gün ve Hukuk-2009/199328 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 321. (önceki 743 sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır....
Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/127 KARAR NO : 2021/131 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖRELE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2020 NUMARASI : 2019/619 ESAS - 2020/504 KARAR DAVA KONUSU : NÜFUS (AD VE SOYADI DÜZELTİLMESİ İSTEMLİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfusta soy isimlerinin Özbayrak olarak yazılı olduğunu, soy ismini taşımakta olduğu öz babası Kemal Özbayrak ile aralarında husumet bulunduğunu, babasının sürekli kendisini asılsız iddialarla şikayet ettiğini, babası ile Akçaabat Savcılığında, Asliye Hukuk Mahkemelerinde, Asliye Ceza Mahkemelerinde çeşitli davaları olduğunu belirterek, Özbayrak olan soyadının Alemdaroğlu olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durum dikkate alınmadan davacının kapalı kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi, Ayrıca, davacının ....ve ... adı ile iki nüfus kaydının bulunduğu, mükerrer olan ... kaydının mahkeme kararı ile iptal edildiği, bu ad ve nüfus kaydı ile yaptığı evliliğin dahi ... kaydına taşındığı dikkate alındığında, asıl kaydın ... kaydı olması mahkeme kararına göre davacının evlilik nüfusundaki bilgilerin düzeltilmesi sırasında doğum tarihinin de asıl nüfus kaydına (30.09.1971 doğumlu ...) göre idarece düzeltileceği hususu da gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü yolunda hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SOYADI KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili, dava dilekçesinde davacı Mustafa'nın velayeti altındaki oğlu Uğur'un nüfus kaydında "U..." olan soyadının "A..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesi hükmüne göre, evlilik birliği içinde doğan çocuk ailenin yani babanın soyadını taşır. Ayrıca; 2525 sayılı Kanun'un 4. maddesinin ikinci fıkrasında evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babanın seçtiği veya seçeceği soyadını alacağı emredici kuralını getirmiştir. Baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadı değişmez....
Tapu kaydında isim düzeltilmesi isteğine ilişkin davalar, sicillerin doğru tutulmamasından kaynaklandığından ve sicillerin doğru tutulması da kamu düzenine ilişkin bulunduğundan bu tür istemler vazgeçilmez haklardandır. Somut olayda; dava konusu taşınmaz zilyetliğe dayalı olarak 1962 yılında ... ... oğlu..... adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kaydı incelendiğinde tapu malikinin soyadının doğru yazıldığı, ancak; ismin " ...." yerine " ..... " ve baba adının da " .... " yerine " .... " olarak tapuda yanlış yazıldığı görülmüştür. Nüfus Müdürlüğünden yapılan araştırmada tapu maliki ile aynı adı taşıyan kimsenin bulunmadığı, C.Savcılığı araştırmasında ise aynı kişi oldukları ve doğru baba adının ... ve soyadının da Karamanda olduğu belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-b maddesi uyarınca davacının soyadının düzeltilmesi halinde bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuklarının soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir....
Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 09.10.2007 günlü ve 2007/415-441 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.02.2010 gün ve 2010/31000 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekilince davacının ..... olan soyisminin .... olarak düzeltilmesi talebiyle açılan davada mahkemece yürütülüp sonlandırılan yargılama neticesinde davacının daha önce .... olan soyisminin .... olarak hükmen düzeltildiği dikkate alınmaksızın davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-b maddesinde "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir....