ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/307 ESAS, 2021/47 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacının, anne ve babasının ayrı yaşadığını, babasının babalık görevini yapmadığını, annesinin hem annelik hem babalık yaptığını, babasının soyadını taşımak istemediğini ileri sürerek ''Orçan'' olan soyadının ''Türk'' olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı T2 ilk derece mahkemesinde duruşmada özetle; davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur....
Asliye Hukuk mahkemesi ise, adın değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Sözkonusu fıkranın b bendinde ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince ad ve soyada ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevinde olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Sözkonusu fıkranın b bendinde ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2021/100 ESAS - 2021/126 KARAR DAVA KONUSU : Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli KARAR : Belirtilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yoluna başvuru sonucu dosya dairemize gönderilmekle yapılan öninceleme ve değerlendirmede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : GEREKÇE : Davacı dava dilekçesinde özetle; "...velayeti kendisinde bulunan çocuğu Ofelia Duru'nun isminin Duru olarak düzeltilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı ihbar olunan T2 vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Açılan dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36 ncı maddesi kapsamında isim değişikliği/kaldırılması talebinden ibarettir. Karar Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Hakimler-Savcılar Kurulu'nun 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararı gereğince ilk derece mahkemelerinden bu tür davalarda verilecek kararlara ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....
NÜFUS KAYDINDA SOYADI DÜZENLEMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 187 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] 2/1759 S. SOYADI NİZAMNAMESİ [ Madde 17 ] 2/1759 S. SOYADI NİZAMNAMESİ [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "nüfus kaydında soyadı düzeltilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Eynesil Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.03.2010 gün ve 2010/3 E., 2010/19 K. sayılı kararın incelenmesi davalı nüfus idaresi temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesi'nin 25.05.2010 gün ve 2010/3816 E., 7805 K. sayılı ilamı ile; ("...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava, davacıların "B… …" olan soyadının "P… …" olarak değiştirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
dan boşanmış olması nedeniyle evlilikten önceki ad ve soyadını almak istediğini, müvekkilinin hem Türk hem de Romanya vatandaşı olduğunu, bu halin bir çok karışıklığa sebebiyet verdiğinden ad ve soyadının değiştirilmesinde zaruret bulunduğunu ileri sürerek ad ve soyadının ... olarak değiştirilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile nüfus kütüğünde ... olan soyadının ... olarak düzeltilmesi yolunda hüküm kurulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 27.maddesine göre haklı nedenlerin varlığı halinde kişi adı ve soyadını değiştirlebileceği gibi bu şekilde aldığı ad ve soyadını somut olayda olduğu gibi ortaya çıkan yeni ve haklı nedenlerle tekrar değiştirilmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince ad ve soyada ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevinde olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Sözkonusu fıkranın b bendinde ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....
Dosya arasına alınan Manisa 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/212-586 sayılı mirasçılık belgesi verilmesi istemli davasından, “... kızı ...”nin nüfus yazımından önce ölü olduğu, nüfus kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kaydı düzeltilmesi istenen “... kızı ...”nin doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi için davacıya süre verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, nüfus kaydı bulunmayan tapu kayıt malikine baba adı eklenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir. Somut olayda, Hazine de hasım gösterilerek dava açılmıştır....
Gereği görüşülüp düşünüldü: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 25.03.2022 gün ve 14-2015/7435 sayılı itiraznamesi ile Dairemizin 01/03/2022 tarihli 2019/6013 Esas, 2022/3631 Karar sayılı kararında, temyize konu davada sanığın ... kimliği ile yargılanıp karar verildiği, ancak UYAP işletim sistemi üzerinden MERNİS'ten alınan ekli aile nüfus kayıt tablosuna göre nüfus kaydında "..." olan ad ve soyadının Küçükçekmece 1. Nolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20.11.2014 kesinleşme tarihli 2014/253 Esas, 2014/450 Karar sayılı ilamı ile "..." olarak tescil edilmesi nedeniyle, hükümlerin infazı aşamasında çıkabilecek tereddütlerin önlenmesi amacıyla Dairemizin 01.03.2022 tarihli 2019/6013 Esas, 2022/3631 Karar sayılı onama ilamındaki sanık bölümündeki "..." olan ad ve soyadının ......
Somut olayda, davacılar, çocuklarının adının nüfus kaydında ... olduğunu, oysa aile ve akraba çevresinde ... olarak hitap edildiğini, bu durumun ilerleyen yaşamında karışıklığa neden olabileceğini belirterek nüfus kaydındaki adın ... olarak düzeltilmesine karar verilmesin talep etmiş olup bu haliyle talebin haklı sebebe dayalı ad değiştirilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/II-a,2 fıkrasında “ad ve soyadın değiştirilmesi” çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....