Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep yahut başka sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte, davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır....
Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/II-a,2 fıkrasında “ad ve soyadın değiştirilmesi” çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, 6100 sayılı HMK.nın yürürlüğe girmesinden sonra açılan ad ve soyadı değişikliğine ilişkin uyuşmazlık, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İsim Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde, .... olan isminin ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
SOYADI DEĞİŞİKLİĞİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 321 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının velayetindeki oğlu küçük Emre Hikmet Delibaşi'nin soyadının "Önal" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü ve C.Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Soyadının değiştirilmesine ilişkin istem, baba tarafından kabul edilmiş bulunması sonuca etkili olmaz....
H.M.K.383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "Çifçi" soy isminin, "Çifci" olarak değiştirilmesi istenmiş olup davacının nüfus müdürlüğünün yanlış kayıt yaptığına dair bir iddasının da olmadığı gözetilerek talebinin, yanlış kaydedilen ismin düzeltilmesi değil, ismin değiştirilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olmayan uyuşmazlığın,Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nın 21....
Asliye Hukuk mahkemesi ise, adın değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Sözkonusu fıkranın b bendinde ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince ad ve soyada ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevinde olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Sözkonusu fıkranın b bendinde ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tapu kaydının düzeltilmesi istemi hakkında ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, tapu kaydında mirasbırakanının (annanesi) ad ve soyadının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, düzeltme talebinin hak ihlaline sebebiyet verecek nitelikte olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, tapu kaydında tashih davalarının çekişmesiz yargı işi olduğu ve ...sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı miras bırakanının tapu kaydındaki ad ve soyadının düzeltilmesini talep edilmiştir....
İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davacı hem ... hem Türk vatandaşı olduğunu,...'daki kayıtlarda ve resmi belgelerde adının "..." olarak kaydedildiği halde nüfus kaydında "..." olarak kaydedildiğini belirterek nüfus kaydının '...' olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Davacının talebi ismin değiştirilmesi değil, nüfus müdürlüğünün yaptığı işlemin düzeltilmesidir....
NÜFUS KAYDINDA SOYADI DÜZENLEMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 187 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] 2/1759 S. SOYADI NİZAMNAMESİ [ Madde 17 ] 2/1759 S. SOYADI NİZAMNAMESİ [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "nüfus kaydında soyadı düzeltilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Eynesil Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.03.2010 gün ve 2010/3 E., 2010/19 K. sayılı kararın incelenmesi davalı nüfus idaresi temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesi'nin 25.05.2010 gün ve 2010/3816 E., 7805 K. sayılı ilamı ile; ("...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava, davacıların "B… …" olan soyadının "P… …" olarak değiştirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....