Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 2.518,032 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine "yakalama veya tutuklama sonrası kyo veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, hüküm duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet savcısının ad - soyad ve sicilinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi mahallinde ilavesi mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 41,98 TL maddi, 115,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" yerine "yakalama veya tutuklama sonrası kyo veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat", "dava yeri" ibarelerine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, gerekçeli karar başlığında hüküm duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet savcısının ad - soyad ve sicilinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi mahallinde ilavesi mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir. 1-Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Davalı vekilinin temyizinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 433/2 maddesinde düzenlenen katılma yolu ile...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" yerine "5271 sayılı CMK 141 ve devamı mad.uyarınca tazminat", "19/06/2015" olan karar tarihi yerine "22/06/2015", "dava" yerine "talep" ibarelerine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, "05/01/2015" olan dava tarihi ile hüküm duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet savcısının ad - soyad ve sicilinin gösterilmemesi mahallinde ilavesi mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "maddi ve manevi tazminat", "suç yeri", "06/11/2014" olan dava tarihi yerine "21/11/2014" ibarelerine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, hüküm duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet savcısının ad - soyad ve sicilinin gösterilmemesi mahallinde ilavesi mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2021/100 ESAS - 2021/126 KARAR DAVA KONUSU : Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli KARAR : Belirtilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yoluna başvuru sonucu dosya dairemize gönderilmekle yapılan öninceleme ve değerlendirmede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : GEREKÇE : Davacı dava dilekçesinde özetle; "...velayeti kendisinde bulunan çocuğu Ofelia Duru'nun isminin Duru olarak düzeltilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı ihbar olunan T2 vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Açılan dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36 ncı maddesi kapsamında isim değişikliği/kaldırılması talebinden ibarettir. Karar Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Hakimler-Savcılar Kurulu'nun 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararı gereğince ilk derece mahkemelerinden bu tür davalarda verilecek kararlara ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....

          Gereği görüşülüp düşünüldü: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 25.03.2022 gün ve 14-2015/7435 sayılı itiraznamesi ile Dairemizin 01/03/2022 tarihli 2019/6013 Esas, 2022/3631 Karar sayılı kararında, temyize konu davada sanığın ... kimliği ile yargılanıp karar verildiği, ancak UYAP işletim sistemi üzerinden MERNİS'ten alınan ekli aile nüfus kayıt tablosuna göre nüfus kaydında "..." olan ad ve soyadının Küçükçekmece 1. Nolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20.11.2014 kesinleşme tarihli 2014/253 Esas, 2014/450 Karar sayılı ilamı ile "..." olarak tescil edilmesi nedeniyle, hükümlerin infazı aşamasında çıkabilecek tereddütlerin önlenmesi amacıyla Dairemizin 01.03.2022 tarihli 2019/6013 Esas, 2022/3631 Karar sayılı onama ilamındaki sanık bölümündeki "..." olan ad ve soyadının ......

            Somut olayda, davacılar, çocuklarının adının nüfus kaydında ... olduğunu, oysa aile ve akraba çevresinde ... olarak hitap edildiğini, bu durumun ilerleyen yaşamında karışıklığa neden olabileceğini belirterek nüfus kaydındaki adın ... olarak düzeltilmesine karar verilmesin talep etmiş olup bu haliyle talebin haklı sebebe dayalı ad değiştirilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/II-a,2 fıkrasında “ad ve soyadın değiştirilmesi” çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....

              Dosya arasına alınan Manisa 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/212-586 sayılı mirasçılık belgesi verilmesi istemli davasından, “... kızı ...”nin nüfus yazımından önce ölü olduğu, nüfus kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kaydı düzeltilmesi istenen “... kızı ...”nin doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi için davacıya süre verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, nüfus kaydı bulunmayan tapu kayıt malikine baba adı eklenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir. Somut olayda, Hazine de hasım gösterilerek dava açılmıştır....

                Köyü 1036 ve 1148 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında ad ve soyadlarının nüfus kayıtlarından farklı yazıldığını ileri sürerek; anılan taşınmazların tapu kayıtlarında yazılı olan ad ve soyadlarının nüfus kayıtları esas alınarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın ispatlanması gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı idare vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı idarenin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....

                  Gerekçeli karar adı geçenlere tebliğ edilmişse buna ilişkin tebliğ belgelerinin dosyaya eklenmesi veya kayıtlara dayanılarak tebliğ gününün açıklanması; tebliğ edilmemişse gerekçeli kararın, adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 3- Tebligat Kanunu'na göre tebligat evrakı üzerinde tebliğ memurunun ad, soyad ve kaşesinin bulunması zorunlu olduğu halde ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ve ... adlarına çıkartılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat evraklarında dağıtıcı ad, soyad ve kaşesi bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu nedenle adı geçenlere yapılan tebligatlar usulüne uygun değildir....

                    UYAP Entegrasyonu