Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....

        olarak değiştirilmesi talebine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, 5940 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/a maddesine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili kişinin yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, 6100 Sayılı HMK'nin 382/2-2 maddesine göre ad ve soyadı değiştirilmesi davasının çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, aynı yasanın 383. maddesine göre de çekişmesiz yargı işlerinde sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....

          Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile nüfus kütüğündeki “..." olan soyadının kendisine ait sürücü belgesi ile sağlık karnesinde olduğu gibi ve yine aile kütüğünde bir kısım yakınlarının soyadı olan "..." olarak değiştirilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre ancak haklı nedenlere dayanılarak adın ve/veya soyadın değiştirilmesi hakimden istenebilir. Somut olayda davacının nüfus kütüğünde soyadının "..." olarak yazılı bulunmasına karşın ibraz ettiği sürücü belgesi, kendisi ve eşine ait sağlık karneleri gibi belgelerde "..." soyadının yazılı olması, ayrıca "..." sözcüğünün anlam yetersizliği ve türkçede kullanımı yaygın bir sözcük olmaması karşısında dava kanıtlanmış bulunmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kişiye bağlı haklardan olan soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesine ekli vekaletname genel nitelikte olup, vekil eden davacı ... ...'un nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesi konusunda özel bir yetkiyi içermemektedir. Vekilin, kişiye sıkı sıkıya bağlı kişilik hakları ile ilgili böyle bir davayı açabilmesi için vekaletnamesinde özel bir yetkinin bulunması gerekir....

                nun 27. maddesinde düzenlenen haklı sebep nedeniyle soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.'nun 382/II-a,2 maddesi ve 383. maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 5940 sayılı yasanın 36. maddesinde düzenlenen “kayıt düzeltim davası” niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....

                  nun 27. maddesinde düzenlenen haklı sebep nedeniyle soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.'nun 382/II-a,2 maddesi ve 383. maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 5940 sayılı yasanın 36. maddesinde düzenlenen “kayıt düzeltim davası” niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....

                    Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, ileride ortaya konulacak delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu