Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/268 ESAS 2019/125 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/2019 tarih 2018/268 Esas 2019/125 Karar nolu kararına karşı, davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin nüfus cüzdanından da görüleceği üzere Mehmet ve Adile'nin oğlu olduğunu, müvekkilinin annesinin 3 evlilik yaptığını, müvekkilinin annesinin ilk evliliği olan Mehmet Konar ile olan evliliğinden olduğunu, müvekkilinin annesinin 3. evliliğini yaptığı eşinin vefat ettiğini, 3. evliliğinden 2 oğlu ve 1 kızı bulunduğunu, müvekkilinin annesinin 3....

Somut olayda ise, davacının söz konusu karar ile evlat edinildikten sonra, 21.10.2009 tarihinde evlat edinmeye dayalı olarak soyadı değişikliği davası açtığı görülmüştür. 29.04.2006 tarih ve 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun "Nüfus davaları" kenar başlığını taşıyan 36. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde: "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir." hükmüne yer verilmiş ise de; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu evlat edinilenlere yeni durumları itibariyle soyadlarını, diledikleri takdirde yasalardaki koşullara uygun biçimde değiştirme hakkı tanımıştır. Bu hakkın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36/b madde ve bendiyle ortadan kaldırıldığı düşünülemez. Bu dava niteliği itibariyle Türk Medeni Kanunu'nun 314. maddesine uygun şekilde açılmış bir davadır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2020/161 ESAS, 2020/376 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davalı T3 vekilinin istinaf başvurusu üzerine Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/161 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 15/12/2020 tarihli 2020/376 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflara arasındaki nüfusta kayıt düzeltimine ilişkin davada Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi ve Bozdoğan Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, davacının nüfus kayıtlarına ... biçiminde yanlış yazılan soyadının ... olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi davanın çekişmesiz yargı işi olduğundan dolayı sulh hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini bildirerek görevsizlik kararı vermiştir. Bozdoğan Sulh Hukuk Mahkemesi ise, soyadı değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltmeyi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 74. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Bu tür davalaların, niteliği, nüfus kaydına uygun tapu kaydı oluşturulmasına yöneliktir. Tapu kaydında soyadı ilavesi suretiyle kayıt düzeltilmesi istenilen davacının mirasbırakanı ... kızı ...'nın nüfus kaydında soyadı yoktur. O halde; yukarıda değinilen nedenlerle mahkemece, taşınmazın 1/3 payının maliki olan ...'nın baba adı ve soyadının kayıtlara ilavesi ile ... kızı ... ... olarak düzeltme kararı verilmesi doğru değildir....

        Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olmadığından 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak ele alınması mümkün değildir. Doğum yerine ilişkin kayıtların ancak bir hata varsa düzeltilmesi mümkün olup, sırf haklı sebeple değiştirilmesine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Her ne kadar 0 8.05.2020 tarih ve 2505 sayılı olup, 9 Mayıs 2020 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilen Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinde yurt dışında doğanların doğum yerinin ülke ismi ile birlikte yazılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiş ise de, yukarıda izah edildiği üzere, nüfus kütükleri resmi sicillerdir ve belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluştururlar....

        Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....

          Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olaya gelince; Nüfus kayıtlarında soyadı bulunmayan davacıların murisinin kimlik bilgilerinin “...” soyadı ilavesi sureti ile düzeltilmesi mümkün değildir. Mahkemece tapuda malik görünen “...(ölü mirasçıları):...” ile ... oğlu ...'in aynı şahsılar olup olmadığı usulünce araştırılmalıdır. Tüm bu işlemler yerine getirildikten sonra hala tereddütler giderilememiş ise mahkemece taşınmaz başında keşif yapılarak tanıklar ve mahalli bilirkişiler dinlenmelidir. Yapılan araştırma ve inceleme sonucunda toplanan delillerle kanıtlandığı takdirde tapu kayıtlarında malik görünen “......

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2022 NUMARASI : 2022/18 ESAS 2022/60 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine Bakırköy 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/18 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 04/03/2022 tarih ve 2022/60 Karar sayılı kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/534 ESAS, 2021/193 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekilince yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin halen taşımakta olduğu soyadının, müvekkilinin 78 yaşındaki öz annesini, 28 yerinden bıçaklayarak öldüren öz babasına ait olduğunu, müvekkilinin öz babası Mıstık Sevinç'in yargılamasının Nizip Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2019/153 E....

            UYAP Entegrasyonu