Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 06.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....

    Noter, birinci fıkra gereğince ödediği miktar için, işin yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajyer veya noterlik personeline rücu edebilir.' Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Noterlik Kanunu’nun 162.maddesinde noterin kendi yaptığı işten ve çalışanının yaptığı işten dolayı sorumluluğu düzenlenmiş ve aynı hukukî rejime tabi kılınmıştır. Bu sorumluluk adam çalıştıranın sorumluluğuna benzemez. Zira adam çalıştıranın sorumluluğunda kurtuluş kanıtı getirme imkânı sağlanmış iken, bu sorumlulukta kurtuluş kanıtı getirme imkânı tanınmamıştır. Bu yönü itibariyle ağırlaştırılmış özen yükümlülüğünün ihlâlinden kaynaklanan sorumluluk olduğu sonucuna varılmaktadır. Noter özene ilişkin genel kurtuluş kanıtı getirebilir. Noterlik Kanunu’nun 162.maddesinde kurtuluş kanıtı getirme imkânı tanınmamıştır....

    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki ilişki, tapulu taşınmazın haricen satışından kaynaklanmakta olup, tapuda kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmenin geçerli sayılması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve resen dikkate alınır. Taraflar arasındaki sözleşme, resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler....

      Az yukarıda sözü edildiği üzere kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Dava konusu taşınmazın satış vaadi sözleşmesi yapılırken kadastro parseli olması sonraki aşamada (somut olayda olduğu gibi davanın devam ettiği bir sırada) imar parselini alması davanın sırf bu nedenle reddini gerektirmez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.4.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, olmadığı takdirde arsa payının tescili oda olmadığı takdirde satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil isteğinin reddine, sözleşmenin tapuya şerhine dair verilen 28.5.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Konut Yapı Kooperatif vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin değer yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı bağımsız bölüm tescili, olmazsa bağımsız bölüme orantılı arsa payının tapu kaydının iptali ve tescili, mümkün görülmezse taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi istemiyle açılmıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 29.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, davalılara ödenen kamulaştırma bedelinin tahsili, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalılar davanın savunmuştur. Mahkemece, davacının diğer talepleri reddedilmiş, taşınmazın rayiç değeri 26.130.60 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.06.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 4671 parsel sayılı taşınmazı davacılar murisi ...’ın harici satış sözleşmesi ile satın alıp bedelini ödediği ve zilyetliğini devraldığı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle müvekkilleri murisi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuş, davalı ... davayı kabul etmiş, diğer davalı ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : İhmali davranışla görevi kötüye kullanmak Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yasal koşulları bulunmadığından katılan vekilinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi gereğince REDDİYLE, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında katılanın müşteki olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 160. maddesindeki; "Noterlik dairesinde çalışan katiplerin ve katip adaylarının görevlerinden dolayı işledikleri suçlara iştiraki bulunmayan hallerde noter, bu kimseler üzerindeki gözetim ve denetim görevini yerine getirmediği sabit olduğu takdirde, Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre cezalandırılır." düzenlemesi karşısında, sanığın sorumluluğunun kapsamının noter katibinin eylemi nazara alınarak belirlenmesinde...

                Noteri olarak görev yapan sanık hakkında, sahte vekaletname ve kira sözleşmesi düzenlemek suretiyle Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği iddiasıyla Adalet Bakanlığının kovuşturma izni vermesi üzerine dosyanın, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 154. maddesi gereğince, suçun işlendiği yer Ağır Ceza Mahkemesine en yakın bulunan Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderildiği, Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianame ile Osmaniye 1....

                  Noteri olarak görev yapan sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan son soruşturmanın açılması talebiyle düzenlenen Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 23/01/2014 tarihli ve 2014/2174 Soruşturma, 2014/990 Esas sayılı iddianamesi üzerine, 1512 sayılı Noterlik Kanununun 154. maddesi uyarınca mahkemece sadece son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kovuşturmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılanların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 07/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu