Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nişanın Bozulması Sebebiyle Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 10.03.2022 (Prş.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 1000 TL maddi, 30000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, düğüne 2 gün kala ortadan kaybolan, daha sonra yapılan araştırma ile evli olduğu öğrenildiği iddia edilen davalıdan, nişanın kusuruyla bozulması nedeniyle 1.000 TL maddi 30.000 TL manevi tazminat talep edilmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın tanıştıklarından beri davalının evli olduğunu bildiğini, evli birisinin yaptığı nişanın geçersiz olacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      haksız ve hukuka aykırı olarak açmış olduğu davanın husumetten veya esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; taraflar arasındaki nişanın davacının kusurlu davranışları nedeni ile bozulduğunu ve müvekkilinin bu sürede manevi olarak yıprandığını, ayrıca nişan sebebi ile çeyiz eşyası satın almak durumda kalan müvekkilinin maddi olarak da zarara uğradığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davaları bakımından 3.230 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davacıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, asıl dava bakımından davanın reddine, karşı dava bakımından ise davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın davacıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava ve karşı dava; nişanın haksız yere bozulması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, nişan bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf istemi, manevi tazminata ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminat ödemesi gereken nişanlının kusurlu olması gerektiği TMK m.121’de açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla, TMK m.121’in uygulama alanı bulabilmesi için nişanı bozan yada bozulmasına neden olan tarafın kusurlu olması şarttır. Söz konusu kusur, haklı sebep olmaksızın nişanı bozma, kusuru ile nişanın karşı tarafça bozulmasına sebebiyet verme veya nişanı bozma tarzı bakımından kusurlu olma şeklinde kendini gösterir....

        GEREKÇE : Dava, nişanın bozulması sebebi ile TMK 120. ve devamı maddelerince istenilen maddi- manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı erkek istinafında, manevi tazminat talebinin reddi kararının hatalı olduğu gibi, maddi tazminat talepleri hakkında mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı kadının nişanı sebepsiz yere bozduğunu tüm deliller ile ispatladıklarını, bu nedenle davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkeme gerekçesinde TMK'nın 121.maddesine göre manevi tazminat istemini değerlendirmiş, ispatlanmayan manevi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar vermiştir....

        Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, bağışlanan eşyalara yönelik talepler hakkında harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle; Dairemizin 15.01.2019 gün 2016/5225 E. 2019/82 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili bu kez kararın düzeltilmesi istenilmiştir. 1.Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemi reddedilmelidir. 2.Diğer karar düzeltme istemine gelince: Dava, evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat ile araç ve takıların aynen iadesi olmadığı takdirde nakden tazmini istemine ilişkindir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı, davalı ile nişanlı olduğu dönemde, davalı ile evlenecekleri ve birlikte oturacakları düşüncesi ile davalı adına kayıtlı ev ile ilgili harcamalarda kullanılmak üzere bankadan havale yoluyla davalıya gönderdiği paraların, nişanın bozulması nedeniyle iadesini istemiş, mahkemece davanın sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayandığı kabul edilerek uyuşmazlık çözümlenmiştir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Dava, mahkemenin nitelendirmesine göre, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Başkanlar Kurulunun 23.2.2004 günlü ve 3 sayılı kararı ile bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2004 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava; nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Nişan ve nişanın bozulmasının sonuçlarına ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunun İkinci Kitabında ve Aile Hukuku başlığı altında düzenlenmiştir....

              Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren bir yıl ve her halükarda on yıldır. Dosya kapsamına göre; davacı sadece sahte nüfus cüzdanına dayalı olarak çek karnesi düzenlenmesi sebebiyle değil, ayrıca davalı bankanın bu sahte kimliğe dayalı olarak düzenlenen ve sahte olduğu anlaşılan çek yaprakları bedelinin ödenmesi talebine ilişkin 25/07/2012 tarihli yazısı nedeniyle de maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Şu halde, son haksız eylem tarihi olan 25/07/2012 itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı açıkça anlaşılmakta olduğundan mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu