"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki (asıl davada) nişan bozulması nedeniyle hediye edilen eşyaların istirdadı, (karşılık davada) maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili, dava dilekçesinde; tarafların nişanlandıktan sonra üç ay kadar sonra aralarında anlaşmazlık çıktığını, nişanın bozulduğunu, nişanın bozulması ile nişanda takılan hediyelerin davalı tarafından iade edilmediğini, hediyelerin müvekkilinin ekonomik ve sosyal konumu itibariyle alışılmış dışında hediyeler olduğunu, davalıya takılan 1 adet altın kaplama kol saati, her biri ayrı ayrı 35 gram ve 22 ayar olan 4 adet burma tabir edilen bilezik, bir adet 14 ayar ve tek taş altın...
tarafından, davalı ... aleyhine 26/05/2014 gününde verilen dilekçe ile nişanın bozulması nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen 27/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, nişanda takılan takıların ve çeyizin iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava şartı yokluğundan dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, nişanın bozulmasına, davacı-karşı davalı tarafından haklı bir sebep olmaksızın bozulduğunu, gerek davalının gerekse ailesinin davranışları, nişan ve düğüne ilişkin tüm masrafları müvekkili ve ailesine ödetme amaçları birlikte değerlendirildiğinde davalının nişanın bozulmasında kusurlu olduğu sonucuna ulaşılacağını, müvekkilinin ve ailesinin evlilik birliğinin oluşması amacıyla gerek maddi olarak gerekse manevi olarak üstlerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiklerini, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan davaların Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) ve Maddi ve Manevi tazminat talebine ilişkin olduğu görülmektedir....
Bu itibarla manevi tazminat koşullarının somut olayda bulunmadığı gözetilerek davanın reddine"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı taraf; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: TMK 121.maddesinde "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" hükmü düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve masraflara dair maddi, manevi tazminat istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.09.2008...
ın davalı ile 25/06/2012 tarihinde nişanlandığını, ancak nişanın davalının kusuru dolayısıyla 14/02/2013 tarihinde bozulduğunu, davalıya nişan hediyesi olarak pırlanta tek taş, 22 ayar 38,53 gr kelepçe, 14 ayar 3,85 gr incili küpe, 14 ayar 36,03 gr ... set, 14 ayar 4,25 gr ... kolye, 14 ayar 6,75 gr ... bileklik, 18 ayar 44,53 gr altınlı 7,14 ct pırlantalı set takıldığını, ancak nişanın bozulmasından sonra hediyelerin davalıdan istenmesine rağmen iade edilmediğini beyan ederek hediyelerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaz ise hediyelerin toplam bedeli olan 44.400,00 TL’nin, fazlaya ilişkin sair tüm hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla 13/04/2013 tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının oğlu dava dışı ... ile 14/02/2012 tarihinde arkadaşlıklarının başladığını, 25/06/2012 tarihinde nişanlandıklarını, nişanlanmanın ...'...
Nitekim temyize konu karardan önce dosya Dairemizin 13.12.2012 tarihli ve 2012/18757 E.-2012/25776 K. sayılı ilamı ve yine Dairemizin 16.03.2015 tarihli ve 2014/11344 E.-2015/4170 K. sayılı ilamı ile iki kez bozma geçirmiş olup, söz konusu bozma kararlarında görev yönünden bozma yapılmamış olmakla mahkemenin maddi tazminata ilişkin talep yönünden görevli olduğu hususu kesinleşmiş bulunmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; maddi tazminat talebi yönünden de işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 3- Davalı tarafın manevi tazminata ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; 4721 sayılı TMK.nun 121. maddesine göre; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, nişanın bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında geçerli bir nişan akdi bulunmamakta olup, haksız fiil nedenine dayalı olması sebebi ile verilen kararının inceleme yeri dairemizin görevi dışındadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....
Dava, davalı tarafından nişanın haksız bozulması nedeniyle, evlilik olacağı inancı ile yapılan harcamalar karşılığı maddi tazminat ve bu nedenle duyulan üzüntü karşılığında da manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bu noktada, haksız eylem niteliğindeki kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri ile ilgili düzenlemeyi içeren ve kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki kuralı niteliğinde bulunan 6100 sayılı HMK' nun 16. maddesinde; haksız fiilden kaynaklanan davaların, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği öngörülmüştür....