Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; nişanın bozulmasından kaynaklanan iade istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 3.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,7.6.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalının kızının (oğlunun nişanlısı) gelerek kredi kartı borcu nedeniyle evlerine haciz geleceğini söylemesi üzerine düğünde takmak için hazırlanan 10 adet bilezik ile eşine ait altınlar ve 1475 USD paranın verildiğini 21.04.2009 tarihinde nişanın bozulmasına rağmen altınlar ile paranın iade edilmediği ileri sürülerek 12 575,00 TL maddi tazminat ile haksız yere nişanın bozulması nedeniyle 5000,00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir.Mahkemece, nişanın haksız yere bozulması nedeniyle manevi tazminat isteminin (TMK.’nun 121. maddesi) nişanlılar tarafından birbirleri aleyhine ileri sürülebileceği gerekçesi ile davacının aktif davalının pasif taraf sıfatı bulunmadığından reddine; maddi tazminat davası yönünden ise; davalının davacı tarafından teklif edilen yemini eda etmesi nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine ilişkin karar verilmiş,...

      Asliye Hukuk Mahkemesince, nişanın bozulmasından kaynaklanan davaların aile mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Aile Mahkemesince ise davalıya gönderildiği iddia olunan paranın nişan hediyesi niteliğinde olmadığı bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medenî Kanunun 2. kitabı ile (3 kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medenî Kanunun yürürlüğü ve uygulanış şekli hakkında kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür....

        Mahkemece, 4721 sayılı TMK’nun 120.maddesine dayalı nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat ve aynı yasanın 121.maddesine dayalı nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemleri ile açılan davada; ne 6100 sayılı HMK’da ne de 4721 sayılı TMK’da düzenlenmiş özel yetkili mahkeme bulunmadığı, bu nedenle genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; davalı tarafından nişanın haksız bozulması nedeniyle, evlilik olacağı inancı ile yapılan harcamalar karşılığı 10.000 TL maddi ve bu nedenle duyulan üzüntü karşılığında da 20.000 TL manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, evleneceği inancı ile davacı taraf ile düğün yapıp bir dönem birlikte yaşamalarına rağmen evlilik sonucunun davalı ve ailesinden kaynaklı nedenlerle manevi tazminat, çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelin tahsilini istediği, davalının evlilik sonucu doğmamasında kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu ayrıca ziynet eşyalarının da davacı tarafta kaldığını belirterek davanın reddini savunduğu, Mahkemece ziynet eşyalarının iadesi ile manevi tazminat taleplerinin reddine, çeyiz eşyalarına yönelik davanın tefrikine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir....

          ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında maddi tazminat talep edebileceği, davacı Olcay'ın nişan nedeniyle davalı Merve'ye 5 bilezik, 1 çeyrek ,1 alyans, 1 tektaş yüzük, 1 kol saati, 1 tane 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin aynen veya bedeli 7765,00 TL maddi,5000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Birleşen dava dosyasında ise; maddi tazminat hakları saklı tutularak 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın reddine; birleşen davanın kısmen kabulü ile 3000,00 TL manevi tazminatın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı (birleşen dosya davalısı) tarafından temyiz edilmiştir....

            Davalı vekili; nişanın davacı tarafça haksız yere bozulduğunu, bu nedenle davacı tarafın nişan hediyelerini istemeye, maddi ve manevi tazminat talep etmeye hakkının olmadığını ve hediyelerin mutat hediyeler olması nedeni ile iadesinin söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, nişanın bozulmasında davalının kusurunun bulunmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Nişan hediyelerinin geri istenebilmesi için nişanın bozulmasında nişanlılardan birinin kusurlu olup olmaması önemli değildir. Eş söyleyişle; nişan hediyelerinin iadesine karar verilebilmesi için kusur şartı aranmaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık asıl dosyada nişanın bozulmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise tapu kaydına dayalı ecrimisil isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Eldeki dosyada; davacı taraf, nişanın bozulmasından sonra ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını, davalı taraf ise, nişan sonrasında ziynet eşyalarının iade edildiğini iddia etmiştir. Bu durumda öncelikle ispat yükünün taraflardan hangisine düştüğünün belirlenmesi gerekmektedir.Somut uyuşmazlıkta iddianın ve savunmanın ileri sürülüş şekli gözetildiğinde davalının iade yönündeki iddiasını ispat etmesi gerekmektedir. Davalı tarafın bir beş taş yüzüğü ve dava konusu çeyrekli bilekliğin bozdurulup üzerine para eklenmesi suretiyle alınan iki bileziği nişanın bozulmasından sonra davacıya iade ettiğini tüm dosya kapsamı ve gösterdiği tanık beyanlarıyla ispat ettiğinden ilk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararda sonucu itibariyle herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu