Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dilekçesinde, nişanın bozulmasından dolayı altın ve giysilerin aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili, karşı davada ise hediyelerin iadesi, olmazsa bedelinin tahsili ve maddi-manevi tazminat talep edilmiştir. Mahkemece, davanın ve karşı davanın kısmen kabulü, karşı davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK.nun 122.maddesine göre, nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre istenir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kulalnmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez....

    Davalı Ağustos 2007 tarihinde nişanın bozulduğunu, 1 yıllık zamanaşımının geçtiğini bildirerek, yersiz olan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece nişanda takılan hediyelerin davacının nişanı sebep göstermeden bozması sebebiyle, davalının nişan töreni için harcadığı masraflar da gözönüne alınarak iade talebinin hakkaniyet kurallarına uygun olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Nişanın bozulması nedeniyle hediyelerinin geri alınması istemine ilişkin davalarda TMK.nun 86. Maddesine göre kusur aranmamakla birlikte dava konusu yapılan ziynet eşyalarının mutad olup olmadığının tesbiti konusunda sadece yöresel örf ve adetlerin varlığı yeterli olmayıp tarafların usulünce araştırılıp saptanacak mali ve sosyal durumlarının da dikkate alınması gerekir. Kaldı ki altınlar, mutad eşya kapsamında sayılmamaktadır....

      Davacının reddedilen manevi tazminata ve davalı yararına verilen vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; 4721 sayılı TMK 121. maddesi; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 NUMARASI : 2021/433 ESAS, 2022/752 KARAR DAVA KONUSU : Nişanın Bozulması Nedeniyle Ziynet Eşyalarının Geri Verilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı-karşı davalı taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili İhsan ile davalının 19/06/2020 tarihinde nişanlandıklarını, daha sonra 27/11/2020 tarihinde davalı tarafından istemiyorum denilerek, hiçbir sebep yokken nişanın tek taraflı bozulduğunu, yapılan nişan nedeniyle müvekkillerinin, davalı tarafa dava dilekçesinde belirtilen hediyelerin geri verilmesini, müvekkilleri tarafından, davalıya nişan nedeniyle hediye edilen ve davalı tarafından geri verilmeyen hediyelerin listesini dava...

      GEREKÇE : Dava; nişan bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat talebi niteliğindedir. Nişan; evlenme yaşına gelmiş kız ve erkeğin aileleri ile yakın dostları tarafından yörenin örf ve adetleri doğrultusunda evleneceklerine ilişkin bir çeşit söz vermedir. Nişanlanma, bir aile hukuku sözleşmesi olup, TMK'nın 118’inci maddesinde düzenlenmiş ve şekil şartı koyulmamıştır. Nişanın hukuken geçerli olması için belli bir rituel içinde yapılmış olması, nişanın duyurulması(ilan edilmesi) ve aile bireylerinin şahitliği çerçevesinde yapılması gerekmektedir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1. maddesinde yer alan hükme göre; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK mad. 118- 395) kaynaklanan bütün aile hukukundan doğan dava ve işlerde Aile Mahkemeleri görevlidir....

      Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir....

      Mahkemece; davacının iddiasına karşın, davalının nişanı haklı nedenle bozduğunu ispat edemediği bu nedenle davacıya oranla kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının tanık beyanlarıyla duşakabin ve termosifon alımı için ödediği anlaşılan 830,00 TL ve banka havalesi yoluyla davacının davalıya gönderdiği tutardan, davalının davacıya gönderdiği tutarların mahsubu ile kalan 3.900,00 TL olmak üzere toplam 4.730,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada nişanın bozulması nedeniyle 20.000.TL manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüyle 5.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz olunmuştur.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.TMK.nun 121.maddesinde; "nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." hükmü yer almaktadır....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, düğüne 2 gün kala ortadan kaybolan, daha sonra yapılan araştırma ile evli olduğu öğrenildiği iddia edilen davalıdan, nişanın kusuruyla bozulması nedeniyle 1.000 TL maddi 30.000 TL manevi tazminat talep edilmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın tanıştıklarından beri davalının evli olduğunu bildiğini, evli birisinin yaptığı nişanın geçersiz olacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Davada; tarafların 2006 yılında nişanlandıkları, bir yıl süreyle nişanlı kaldıkları, hatta bu nişanlılık süreci içerisinde tarafların cinsel beraberlik yaşayıp davacının hamile kalmasına rağmen evliliğin gerçekleşmediği ve nişanın davalı tarafça haksız olarak bozulduğu ileri sürülerek bu nedenle oluşan manevi zararın tazmini istenilmiştir. Mahkemece davacının kendi isteği ile birliktelik yaşadığı ve yine kendi isteği ile davalıdan ayrıldığı, bunun sonuçlarına da kendisinin katlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 121.maddesine göre; nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminat istenebilmesi için nişanı bozan tarafın ağır kusurlu olması zorunlu değildir. Tazminat isteyen tarafın kişilik haklarına saldırıda bulunulmuş olması yeterlidir....

              UYAP Entegrasyonu