Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Dava, davacı ile davalı arasındaki nişanın bozulması nedeniyle, davacının bir kısım maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir. ... Aile Mahkemesince; davacının talebi nişanın bozulmasına yönelik olmayıp, nikah akti olmaksızın düğün merasimi yapılarak bir süre birlikte yaşayıp ayrılmaktan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacının talebi TMK'nın 118 ve 123. maddesi kapsamında, nişanlılığın evlenme dışında bir sebeple sona ermesi sebebine dayalı, takıların ve bir kısım paranın iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun İkinci Kitabı ile 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür....

    Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; taraflar arsındaki uyuşmazlığın nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklandığı ve TMK'nın 120 ve 121. maddelerinde düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun İkinci Kitabı ile 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Nişan ve nişanın bozulmasının sonuçlarına ilişkin hükümler Türk Medenî Kanunun İkinci Kitabında ve Aile Hukuku başlığı altında düzenlenmiştir. Dava konusu olay davalı tarafın nişanı haksız yere bozduğu iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup konunun TMK'nın 2. kitabının 1. kısmında düzenlenmiş olmasına göre uyuşmazlığın .... 2. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Dava nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Kişilik değerlerinde oluşan manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Objektif eksilmeden ise, sadece o kişi için değil; toplumdaki diğer bireylerin de aynı zarara (duruma) düşmeleri anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Yasanın 23. ve devamı maddelerinde kişilik haklarının korunmasına yönelik hükümler düzenlenmiş olup ilgili yasal hükümlerle manevi tazminat verilebilecek olgular sınırlandırmıştır. ..... 4721 sayılı TMK. Nun 121. maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir....

        Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir paranın ödenmesini isteyebilir.( TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, talepte bulunanın kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğramış olma manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınamaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir....

        Mahkemece, uyuşmazlığın TMK'nın 121. maddesine dayalı nişanın bozulması nedenine dayalı olduğu belirtilerek, davanın esası hakkında karar verilmiştir. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle davalı ...'e verilen hediyelerin iadesi ile kişilik haklarının zedelendiğinden bahisle manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; tarafların nişandan önce ve sonra gayri resmi şekilde bir araya geldikleri anlaşılmakla taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.06.2009 tarih, 2009/3-174 E., 2009/235 K. sayılı ilamında; "…davacı ile davalı nişanlandıktan sonra düğün yaparak gayri resmi şekilde bir araya gelmişler ve uzun süre birlikte yaşamışlardır. Bu durumda nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesi mümkün değildir....

          Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. Diğer taraftan, TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....

          Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Bilirkişi raporunda belirtilen gelinlik, muhtelif kumaş ve giyim, davetiye ve bağış dışındaki maddi tazminata konu masraf ve eşyalar davacının zilyetliğinde kalıp davacı tarafından kullanılmakta olduğundan bunlar yönünden davacının talebinin reddi gerekirken bu masraf ve eşyalar yönünden de maddi tazminat talebinin kabulü doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur....

            aralarındaki nişanın bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat davasına dair ... ....Aile Mahkemesinden verilen 30.05.2013 günlü ve 2010/1599 E.-2013/494 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen ....02.2014 günlü ve 2013/17223 E.-2014/2072 K. sayılı ilama karşı davacılar-(k.davalılar) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin nişanın bozulması nedeniyle aile ve çevresine karşı küçük düşürüldüğünü, itibarının zedenlendiğini, asıl davanın reddine, reddedilen karşı davalarının kabulüne karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Nişanın Bozulması ve Hediyelerin Geri Verilmesi ve Manevi Tazminat (TMK.nun 121. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı-karşı davacı taraf; kabul edilen asıl dava, reddedilen karşı davaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Asıl davada nişan hediyelerinin aynen, mümkün olmaması halinde ise bedelinin iadesi; birleşen davada ise nişanın bozulması nedeniyle ... 15.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı- (birleşen dosyada davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Asıl davada, nişan hediyelerinin aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedeli olan 15.000 TL nin tahsili; birleşen davada ise nişanın haksız bozulması nedeniyle 15.000 TL manevi tazminatın faizi ile tahsili talep edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu