Hakim, davanın hukuki sebebini re'sen tayin ve tesbitle görevlidir.Bu durumda, davalının dava dışı kişi ile resmen evli olduğu dönemde davacı ile birlikte yaşamalarının nişanlanma niteliğinde bulunmadığı ve davanın TMK.nun 121.maddesinde yer alan "nişanın davalının kusurundan dolayı bozulması nedeniyle manevi tazminat" kapsamında olmadığı anlaşıldığına göre davanın aile hukukundan doğan ve Aile Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işlerden olmadığı kesindir.O halde, mahkemece, görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekirken Aile Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, davalının evlenme teklifini kabul ederek aileler arasında nişan yapıldığını, davalının maddi durumunu gerekçe göstererek düğünü daha sonra yapacağını söylemesi üzerine birlikte yaşamaya başladıklarını, daha sonra Bursa iline taşındıklarını, düğün yapılmaması üzerine tartışmalar çıktığını, davalının giderek üslubunu değiştirdiğini, evli ve çocuklu olduğunu, eşiyle boşanma davasının henüz sonuçlanmadığını söyleyerek kendisine hakaret ettiğini beyan ederek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, evlenme vaadi ve nişanın bozulması nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu, taraflar arasında resmi olarak evlilik birliği kurulmasa da, tazminat istemine konu eylemin aile hukukundan kaynaklanan hakların ihlaline yönelik olması şeklindeki gerekçe ile Aile Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle 2.500 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili davacı ile davalının 19.04.2009 tarihinde nişanlandıklarını, altı ay sonra evlilik kararı aldıklarını; 31 Temmuz 2009 tarihine de nikah günü alıp, düğün salonunu da kiraladıklarını, ev tutup eşya aldıklarını; ancak, hiç bir neden yokken davalı tarafça nişanın bozulduğunu iddia ederek; fazlaya dair hak saklı kalmak üzere 2.500,00 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı asil istinaf dilekçesi ile; davanın reddi gerekirken kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı-davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesi ile; faiz başlangıç tarihi, vekili istifa ettiği halde asıl davada reddedilen kısım sebebiyle davalı-davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi, manevi tazminatın azlığı ve karşı davadaki vekalet ücreti bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve karşı dava; nişanın bozulması sebebiyle maddi (TMK 120 ) ve manevi tazminat (TMK 121) ile nişan hediyelerinin geri verilmesi (TMK 122) isteklerine ilişkindir....
dosya eldeki davaya bakan Aile Mahkemesi’ne gönderilmiştir.Eldeki davaya bakan Aile Mahkemesince de ,davacının nişanın davalının kusurlu davranışları nedeniyle bozulduğunu ispat edemediği,esasen dava dilekçesi ve dava dosyasına sunulan dilekçelerde de bu yönde iddiası bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;nişanın bozulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK 120/1. maddesinde; "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacı ile yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür....
Davalı vekili cevabında, davacının verdiği hediyelerin kendilerinde olduğunu beyan etmiş, birleşen davada, davalı tarafından davacıya takılan 5 burma bilezik, altın set, söz bileziği, yüzük ve bohçanın aynen, olmadığında bedelinin tahsili ile kira bedelinin ve 10.000 TL manevi tazminatın davacı (K.davalı) dan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 1 çeyrek altının aynen, olmadığında 72 TL bedeli ile oturma gurubu bedeli 2.030 TL'nin davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, birleşen davada ise, tek taş yüzüğün aynen, olmadığında 108 TL'nin davacı (K.davalı) dan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, giyim eşyası, kira parası ve manevi tazminat ile ilgili taleplerin de reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile nişanın bozulmasında her iki taraf eşit kusurlu olduğundan maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, davalı (karşı davacı) tarafından buzdolabı, fırın, bulaşık makinasının tahsiline ilişkin davanın, davacı (k.davalı) tarafından ispat edilemediğinden reddine, taraflarca ortak alındığı belirlenen eşyaların toplam bedeli olan ....935 TL'nin yarısının karşı davacı ....... .... tarafından ödendiği anlaşılmakla davacı (karşı davalı) ... tarafından, belirtilen eşyalar için ödenen ....967,50 TL'nin mahkemenin 2010/357 E. - 2012/160 K. sayılı dosyasındaki borcundan mahsubuna karar verilmiştir. Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmektedir. Davada; nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat, maddi tazminat ve eşyaların iadesi, olmazsa bedelinin tahsili, karşı davada ise; maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. Açılmış olan bir davada, davalının aynı mahkemede ve aynı dosya üzerinde asıl davacıya karşı dava açmasına, karşılık dava denir....
Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz.Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Temyize konu uyuşmazlık konusunda; davalının sebep göstermeden nişanı bozduğu anlaşılmaktadır. Bu hali ile davalının, davacının kişilik haklarına saldırırarak doğal üzüntüyü aşan şekilde manevi zarara (objektif zarar) yol açtığından söz edilemez....
Mahkemece, uyuşmazlığın TMK'nın 121. maddesine dayalı nişanın bozulması nedenine dayalı olduğu belirtilerek, davanın esası hakkında karar verilmiştir. Nişan; evlenme yaşına gelmiş kız ve erkeğin aileleri ile yakın dostları tarafından yörenin örf ve adetleri doğrultusunda evleneceklerine ilişkin bir çeşit söz vermedir. Nişanlanma, bir aile hukuku sözleşmesi olup, TMK'nın 118’inci maddesinde düzenlenmiş ve şekil şartı koyulmamıştır. Nişanın hukuken geçerli olması için belli bir rituel içinde yapılmış olması, nişanın duyurulması(ilan edilmesi) ve aile bireylerinin şahitliği çerçevesinde yapılması gerekmektedir. Davacı dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeni ile kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; taraflar arasında geleneksel anlamda nişan merasimi bulunmadığı gibi, bu husus davacının da kabulündedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan doğan hediyelerin geri alınması ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2012 (Pzt.)...