Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Malatya Aile ve 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince,nikah akdi bulunmadığı, manevi tazminat isteminde bulunulduğu ve B.K.41 v.d. maddeleri gereğince Haksız fiilden kayanaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, nişanlılık süresi içinde olan olaylara ilişkin olarak açılan manevi tazminat davası olduğu ve TMK’nun 2. Kitabında düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Reddedilen manevi tazminat davasının değeri 50.000,00 TL olup, bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle, davalı-karşı davacı kadının, manevi tazminat davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir 2-Davalı-karşı davacı kadının, tapu kaydının iptali ve tescile dair hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde; davalı-karşı davacı kadına nişan hediyesi olarak verildiğini iddia ettiği taşınmazın nişanın bozulduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir....

      Davacı, davalılardan ... ile kısa bir süre arkadaşlık yaptıklarını, bir süre sonra başkası ile nişanlandığını, nişanın duyulması üzerine hakkında asılsız dedikodular çıkararak kendisini ve ailesini tehdit ettiklerini belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalıların haksız eylemleri nedeniyle davacının şeref ve haysiyete yönelik kişilik haklarının saldırıya uğradığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi mümkün olmadığında bedeli olan 5096 TL'nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Karşılık davada ise; 5000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın ve karşı davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Uyuşmazlık, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 15/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı cevap dilekçesinde nişanın bozulmasına davacı tarafın sebep olduğunu, ayrıca maddi tazminata ilişkin davanın resmi belgelerle ispat edilmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, tarafların birbirlerinde kalan eşyalarına yönelik ve yapılan masraflar ile duyulan manevi üzüntülerin karşılanması istekli bir dava olduğu gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden sübut bulmadığından reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kişilik hakkı hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat olarak para ödenmesini isteyebilir....

              Mahkemece, "TMK 121.maddesine göre; nişanın bozulmasından dolayı kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Üzüntü duymak, ruhi sıkıntı çekmek başlı başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminat talep edebilmek için, kişilik haklarının ihlali, terk edilen nişanlının şeref ve namus duygularının yaralanmış olması veya çevresine karşı küçük düşmüş, itibarı zedelenmiş olması gerekir," gerekçesi ile tarafların manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde de herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu sebeple tarafların tüm istinaf taleplerinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Davacı, davalının evlenme teklifini kabul ederek aileler arasında nişan yapıldığını, davalının maddi durumunu gerekçe göstererek düğünü daha sonra yapacağını söylemesi üzerine birlikte yaşamaya başladıklarını, daha sonra Bursa iline taşındıklarını, düğün yapılmaması üzerine tartışmalar çıktığını, davalının giderek üslubunu değiştirdiğini, evli ve çocuklu olduğunu, eşiyle boşanma davasının henüz sonuçlanmadığını söyleyerek kendisine hakaret ettiğini beyan ederek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, evlenme vaadi ve nişanın bozulması nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu, taraflar arasında resmi olarak evlilik birliği kurulmasa da, tazminat istemine konu eylemin aile hukukundan kaynaklanan hakların ihlaline yönelik olması şeklindeki gerekçe ile Aile Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir....

                Davalı, aralık ayının 19 ve 20'sinin düğün günü olarak kararlaştırıldığını, düğüne az bir süre kala davacı tarafça nişanın bozulduğunu, nişanda gelen hediyelerden bir kısmı olan 2 yarım ve 16 çeyrek altının bozdurularak bir bilezik yaptırıldığını, kalan kısmının davacı tarafından alıkonulduğunu, nişanı bozma sebebi olarak davacının istemediğinin söylendiğini, sonradan davacının başkası ile nişanlandığını, davacı nişanı kendisi bozduğundan ve zararını ispat edemediğinden asıl davanın reddi ile karşı davası ile; nişanın davacının kusuru nedeniyle bozulmuş olması ve nişanın bozulması sebebiyle yaşadığı psikolojik çöküntü, duyduğu elem ve ızdırap neticesinde 15.000 TL manevi tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu