Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi - manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, her iki davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde; tarafların 08/01/2013 tarihinde nişanlandıklarını, davalı karşı davacının sebep göstermeden nişanı bozduğunu, “Mevlit bana tecavüz etti “ şeklinde iftira attığını, nişanın bozulması ve atılan iftira nedeniyle müvekkilinin psikolojik bunalıma girdiğini belirterek 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, ayrıca 6 adet altın bilezik, altın set ve bohçaların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedeli olan 15.000 TL'nın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava, nişan bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf istemi, manevi tazminata ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminat ödemesi gereken nişanlının kusurlu olması gerektiği TMK m.121’de açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla, TMK m.121’in uygulama alanı bulabilmesi için nişanı bozan yada bozulmasına neden olan tarafın kusurlu olması şarttır. Söz konusu kusur, haklı sebep olmaksızın nişanı bozma, kusuru ile nişanın karşı tarafça bozulmasına sebebiyet verme veya nişanı bozma tarzı bakımından kusurlu olma şeklinde kendini gösterir....

    verildiğini, davacının gerek bu suçlama gerekse haksız atılan nişan nedeniyle büyük manevî acılar çektiğini, haksız suçlama ve nişanın bozulması nedeniyle işine gidemez olduğunu, iş yerinden ayrılmak zorunda kaldığını ve maddî zararının oluştuğunu beyanla, nişan hediyelerinin aynen iadesine, mümkün değilse bedeline, davacı lehine 2.000,00 TL maddî 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiş ve dava değerini 22.000,00 TL olarak göstermiştir....

    Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan para ve hediyelerin aynen iadesi veyahut bedellerinin ödenmesi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. (TMK 118 ila 123 m.leri) Davacının istinaf başvurusunun incelenmesinde; TMK.'nun 120. maddesine göre, "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler." TMK.'nun 121. maddesine göre, "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ve karşı dava nişanın bozulması nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir....

    Yargılamanın devamı sırasında davacılar vekili haksız fiile dayalı olarak açılan manevi tazminat davasını, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili....Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/208 E. sayılı dava dosyasında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan davalı hakkında yapılan yargılama neticesinde 6 aylık şikayet süresinin geçirildiği gerekçesiyle düşme kararı verildiğini, davaya konu olaya ilişkin olarak herhangi bir hile, tehdit, baskı veya cebrin söz konusu olmadığını, olayın rıza ile gerçekleştiğini, olaydan sonra tarafların nişanlılık durumlarının devam ettiğini, ancak nişanlısının başka bir erkekle görüşmesi ve söz konusu şahıs ile görüştüğünü ve ilişkilerinin olduğunu çevrede dillendirmesi nedeniyle kendisinin nişanlılılık ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceğini, dava dilekçesindeki hususların dayanaksız olup davacı tarafın haksız menfaat temini amacıyla bu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Mahkemece, uyuşmazlığın TMK'nun 121. maddesine dayalı nişanın bozulması nedenine dayalı olduğu belirtilerek, davanın esası hakkında karar verilmiştir. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeni ile kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek, manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; tarafların nişanlanmadıkları, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.06.2009 tarih, 2009/3-174 E., 2009/235 K. sayılı ilamında; "…davacı ile davalı nişanlandıktan sonra düğün yaparak gayri resmi şekilde bir araya gelmişler ve uzun süre birlikte yaşamışlardır. Bu durumda nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiil olarak nitelendirip buna göre çözümlenmesi gerekir....

        Davalı/k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin nişanın bozulmasından sonra psikolojisinin bozulduğunu, davacı/k.davalının ve ailesinin müvekkilinin ailesine yönelik olan davranışları, fiziki saldırıya varan eylemleri, müvekkiline yönelik taciz ve baskılarının manevi tazminat taleplerini haklı kıldığını, yerel mahkemece tanık beyanları dahi gözetilmeden kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece hediyeleri iadesine ilişkin hükmün de hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl davanın konusu, nişanın bozulmasından kaynaklanan hediyelerin iadesi ve maddi-manevi tazminat; karşı davanın konusu ise manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hediyelerin iadesi yönünden asıl davanın kabulüne, karşılıklı tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

        Asıl dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde; 4721 sayılı TMK'nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez....

        "İçtihat Metni"Davacılar ... ve ..., davacı/karşı davalı ... ile davalı/karşı davacı ... aralarındaki nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi-maddi ve manevi tazminat davasına dair ... 1.Aile Mahkemesinden verilen 20.11.2015 günlü ve 2013/959 E., 2015/1434 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 14.12.2017 günlü ve 2016/6796 E-2017/17683 K. sayılı ilama karşı davacılar/karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu