Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, davacının davalılardan ... ile evlenmek isteğini diğer davalılar ... ve ...’a bildirerek evlilik öncesi yirmi bin Türk Lirası ve dört adet ... burması bileziğin davacı tarafından davalılara verdiğini, davalıların evlilikten vazgeçmesi üzerine nişan hediyelerinin iade edilmediğini belirterek nişanın bozulması sebebiyle manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iade edilmemesi sebebiyle maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesine karşın mahkemece, davalı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşılmaktadır....

    nin davalı taraf ile 15/11/2004 tarihinde nişanlandıklarını, davalı taraf ve ailesinin bu aşamada taraflara her türlü destekte bulunacaklarını vaad ettiklerini, ancak sonradan davalı tarafın davacıyı yanıltarak vaadlerini yerine getirmediğini, taraflar ve aileleri arasında birtakım uygunsuz tartışma ve durumların meydana geldiğini, davacının nişanın bozması nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını ve bu konuda tamamen davalı tarafın kusurlu olduğunu belirterek nişan masrafları nedeniyle 1.525,00 TL maddi tazminat ile, 3.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, haksız açılan davanın reddini, birleştirilen Ankara 7....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının nişanlısı olan davalıdan, evlendikleri zaman birlikte oturacakları ev için aldığı ev eşyalarının veya parasının, evlenmekten vazgeçmeleri nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davacının mutad nişan hediyelerinin iadesi ile herhangi bir tazminat talebi bulunmadığı, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğu, bu nedenle Aile Hukukunu ilgilendirmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın nişanın sona ermesi nedeniyle hediyelerin iadesine ilişkin olduğu, bu nedenle Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, düğün organizasyonun gerçekleşmemesi nedeniyle sözleşmenin ve sözleşme dolayısıyla verilen senetin iptali istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Somut olayda tarafların davalıya ait salonda 05.08.2019 tarihinde düğün yapılması konusunda anlaştıkları, anlaşma gereğince davacının davalıya kapora ödediği, aynı zamanda davaya konu senedi verdiği ancak nişanın bozulması nedeni ile düğünün yapılamadığı, mahkemece yapılması planlanan düğün tarihi ile nişanın bozulması nedeniyle düğünün yapılamayacağının öğrenildiği tarih aralığı gözetildiğinde davalının söz konusu düğün salonunda yeni bir organizasyon yapmasının mümkün olduğu, davacının makul süre içerisinde sözleşmeden döndüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

        (AİLE) MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması sebebiyle ....000 TL manevi tazminatın nişan bozma tarihi olan Şubat 2011 tarihinden itibaren işleyecek faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ....... TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 31.01.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece neticeten ve özetle"...Asıl davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;Davalı T5 aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet nedeniyle REDDİNE, Davalı T4 aleyhine açılan manevi tazminat ve giyim-yiyecek-içeçek bedelleri yönünden talep edilen maddi tazminat davasının ayrı ayrı REDDİNE, 4 adet 14 ayar, 55 gr.bilezik (5.445,00- TL), 1 adet 7.50 gram kolye (742,50- TL), 1 adet 6 gram küpe (594,00- TL)'nin davacılara aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde ziynetlerin dava tarihindeki değeri toplamı olan 6.781,50- TL'nin davalı T4'dan alınarak davacılara ödenmesine,davacının yüzüğün iadesine ilişkin talebinin reddine, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE, davalının karşı davasında talep ettiği manevi tazminat ve yüzük bedelinin iadesi taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE"karar verilmiş,karara karşı her iki taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Her iki tarafta diğer tarafın davasının reddini istemiştir....

          Taraflar arasındaki hediyelerin iadesi asıl ve nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin asıl ve karşı davaların mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, hediyelerin iadesine dair asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın diğer talepler yönünden reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı - karşı davalı ve katılma yoluyla davalı - karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı; davalı ile 2013 yılı mart ayında aileler arasında yapılan bir törenle nişanlandıklarını, düğün hazırlıkları devam ederken davalı- karşı davacının kusurlu hareketleri nedeniyle nişanın bozulduğunu ileri sürerek, 5000 TL değerinde 1 adet tek taş yüzük, 15.000 TL değerinde 5 taş pırlanta yüzük ve 8000 TL değerinde gelinlik olmak üzere toplam 28.000 TL ile düğün...

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkili olan davacının nişanlandıklarını, ancak davalının kusurlu hareketleri neticesinde nişanın bozulduğunu beyan ederek, şimdilik 1000 TL. maddi ve 10.000 TL.manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı duruşmadaki beyanında, maddi tazminat talepleri içinde , nişan için yapılan masraflar ile ,davalı nişanlıya takılan takıların da bulunduğunu ifade etmiştir.Davalı savunmasında,nişanın bozulmasında kusurlu tarafın davacı olduğunu ,kendisinde 7 adet çeyrek altının bulunduğunu ifade etmiştir.Mahkemece , kusurlu tarafın davacı olduğu gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

              Mahkemece, asıl davada maddi tazminat isteminin, davacının nişanlılıkta aldıkları eşyaların hasar görmesi nedeniyle dosyaya bir delil sunamadığı, yine depo kiralama ile ilgili de bir delilinin olmadığı, ev kiralama olayının maddi tazminat olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle maddi tazminat reddine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmişse de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58.maddesi (eski Borçlar Kanunu 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin de bütünüyle reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, tarafların 2004 Kasım ayı içerisinde nişanlandıklarını ve 05/06/2005 tarihinde resmi nikah olmaksızın düğün yaparak evlendiklerini, ancak davalının bir türlü resmi nikah yapmaya yanaşmadığını bu nedenle evde huzursuzluklar çıktığını, ardında da resmi nikah yapmayacağını belirtmesi üzerine davacının da ciddi sağlık sorunları çıkması nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını, bu nedenle nişanın bozulması hükümlerine dayanarak 3.000 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu