Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek davalıya, davacı nişanlısı tarafından takıldığı sabit olan 2 adet saatin de iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili; müvekkillerinden ... ile davalının 21.02.2010 tarihinde nişanlandıklarını, nişanda davalıya 2 adet bilezik, 1 adet 14 ayar set, alyans ve taşlı yüzük takılıp muhtelif hediyelerin verildiğini, ayrıca gerçekleşecek evlilik için çeşitli harcamalar yapıldığını, ancak davalının kusuru ile nişanın bozulduğunu ileri sürerek; hediyelerin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeli olan 7.500 TL ile 2.337 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 12.057,32 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, nişanın bozulmasına davacı ...’ın sebebiyet verdiğini, bu nedenle davacı ... aleyhine manevi tazminat istemi ile açılan davanın devam ettiğini, ayrıca nişanda müvekkiline takılan takı ve hediyelerin mutad eşyalar olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davalı-karşı davacı vekili, cevap dilekçesinde; nişan bozulduktan sonra 1 yılın geçtiğini, iade talep edilemeyeceğini, davalı-karşı davacının düğün hazırlığı yaptığı esnada davacı-karşı davalı tarafından aranılarak "senden elektrik alamadım" denilerek nişanın bozulduğunu, davacı-karşı davalının kusurlu olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiş; karşı davasında ise, müvekkilinin, nişanın bozulması sebebiyle büyük üzüntü yaşadığını, psikolojik bunalıma girdiğini belirterek, 20.000TL manevi tazminatın davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalının ablası olan davacı tanığı Sultan Baran'ın nişanın 2012 yılı Ramazan Bayramı'ndan 1 hafta önce bozulduğuna ilişkin beyanına göre dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek, her iki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'...
Mahkemece; ''...davacının nişanda kendisine takılan ziynet eşyalarının kendisine iadesi yönünde açtığı maddi tazminat davasının aradaki hukuki ilişkinin bozulması sebebi ile davacının davalı tarafından kendisine takılan ziynet eşyalarını isteyemeyeceği kanaati hasıl olduğundan ve davacının nişanın bozulması sebebi ile açtığı manevi tazminat davasının nişanın bozulmasında davacının ağır kusurunun bulunduğu kanaati hasıl olduğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2.kitabı ile (3 kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulanış Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı asil istinaf dilekçesi ile; davanın reddi gerekirken kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı-davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesi ile; faiz başlangıç tarihi, vekili istifa ettiği halde asıl davada reddedilen kısım sebebiyle davalı-davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi, manevi tazminatın azlığı ve karşı davadaki vekalet ücreti bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve karşı dava; nişanın bozulması sebebiyle maddi (TMK 120 ) ve manevi tazminat (TMK 121) ile nişan hediyelerinin geri verilmesi (TMK 122) isteklerine ilişkindir....
Davalı, aralık ayının 19 ve 20'sinin düğün günü olarak kararlaştırıldığını, düğüne az bir süre kala davacı tarafça nişanın bozulduğunu, nişanda gelen hediyelerden bir kısmı olan 2 yarım ve 16 çeyrek altının bozdurularak bir bilezik yaptırıldığını, kalan kısmının davacı tarafından alıkonulduğunu, nişanı bozma sebebi olarak davacının istemediğinin söylendiğini, sonradan davacının başkası ile nişanlandığını, davacı nişanı kendisi bozduğundan ve zararını ispat edemediğinden asıl davanın reddi ile karşı davası ile; nişanın davacının kusuru nedeniyle bozulmuş olması ve nişanın bozulması sebebiyle yaşadığı psikolojik çöküntü, duyduğu elem ve ızdırap neticesinde 15.000 TL manevi tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * nişanın bozulması nedenine dayanan manevi tazminat ile eşya ve ziynet iadesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.02.2008 (Salı)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nişanın bozulması hukuksal nedenine dayalı (TMK. md. 121) manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2011 (Pzt.)...