Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutat dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. Davacının talep ettiği nişan yüzüğü yukarıdaki açıklamalar ışığında alışılmış yani mutat hediyedir. Geri istenemez....
Mahkemece, asıl dava yönünden, davalı–karşı davacı tanıklarının dava konusu hediyelerin iade edildiğine ilişkin beyanları ve davalı–karşı davacının yemin eda etmesi gerekçesiyle ispatlanamadığından; birleşen ve karşı davanın ise, nişanın bozulmasında tarafların eşit kusurlu olduğu, nişanın bozulması nedeniyle olağandan fazla bir zararının doğmadığı, kişilik haklarının saldırıya uğramadığı gerekçesiyle ispatlanamadığından reddine karar verilmiş; hükmün, davacı-birleşen davacı-karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 25.05.2016 tarih, 2015/13654 E., 2016/8150 K. Sayılı ilamı ile; "...Mahkemece; ''asıl dava, hediyelerin davalı tarafından davacının kardeşine iade edildiği ve davalı- karşı davacının iadeye ilişkin yemin ettiği...'' gerekçesi ile reddedilmiştir. Oysa mahkemece; ''TMK.'...
Mahkemece, bilirkişi raporundan sonra Harçlar Kanunu 32. madde uyarınca eksik harç tamamlattırılarak, harç tamamlandığı takdirde yargılamaya devam olunması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3- TMK'nın 122. maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, nişanın bozulmasına, davacı-karşı davalı tarafından haklı bir sebep olmaksızın bozulduğunu, gerek davalının gerekse ailesinin davranışları, nişan ve düğüne ilişkin tüm masrafları müvekkili ve ailesine ödetme amaçları birlikte değerlendirildiğinde davalının nişanın bozulmasında kusurlu olduğu sonucuna ulaşılacağını, müvekkilinin ve ailesinin evlilik birliğinin oluşması amacıyla gerek maddi olarak gerekse manevi olarak üstlerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiklerini, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan davaların Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) ve Maddi ve Manevi tazminat talebine ilişkin olduğu görülmektedir....
Y A R G I T A Y İ L A M I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle karar başlığında dava nitelendirmesinin nişanın bozulması nedeniyle tazminat ve hediyelerin geri verilmesi olarak yazılmasının maddi hata olarak mahallinde düzeltilebilecek nitelikte bulunması nedeniyle yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 383.25.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/12/2012 gününde verilen dilekçe ile nişanın bozulması nedeniyle tazminat ve hediyelerin geri verilmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Somut olayda; Nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iade edilmediği sabit olup mahkemenin delillerin toplanması, kabulü ve gerekçesi isabetlidir. Sonuç olarak; İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı tarafın istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2020/151 ESAS, 2021/691 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 19.06.2019 tarihinde nişanlandıkları, davacının nişan hediyesi olarak davalıya 1 adet 22 ayar 5,5 gram altın künye, 22'şer gramdan 2 adet (toplam 44 gram) 22 ayar burma bilezik, 1 adet 22 ayar, 5,5 gram tuğralı altın kolye + 4 gram altın zinciri, 12 gram 22 ayar üçlü takım set verdiği, tarafların ilişkileri gayet güzel giderken davalının hiçbir neden göstermeden olumsuz tavrı ile nişanı bozduğu, kendisine verilen hediyeleri ise iade etmediği,...
Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK m.122) Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Bunun yanında, hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir....
Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Nişan yüzüğü mutad hediye olup, iadesi istenemez. Nişanının bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....