Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır" hükmü yer almaktadır. Anılan Kanunun 122.maddesinde ise; "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir....

    Her ne kadar davacı nişan bozulması gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat talep etmiş ise de, tarafların bir müddet birlikte yaşadıkları tarafların kabulündedir. Taraflar arasında nişan değil, gayri resmi evlilik vardır. Tarafların nikahsız yaşamaları, bu birleşmenin kanuni ve medeni evlenmeye tekaddüm eden bir nişanlanma mahiyetinde olmadığını göstermektedir. Bu nendenle uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklandığından söz edilemez. Dava, önce asliye hukuk mahkemesinde açılmış olup, Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.04.2013 tarih ve 2013/186-2013/203 E.K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Öte yandan, asliye hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararı Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleştiği için aile mahkemesini bağlamaz....

      Davalı; davacıyı evlilik vaadiyle kandırıp Antalya iline götürmesinin gerçek dışı olduğunu, zira davacının kandırılacak yaşlarda birisi olmadığını, taraflar arasında bir arkadaşlık olması nedeniyle görüşmeye başladıklarını, ancak davacının ailesinin tutumu nedeniyle gerçek iradeleri olmasa da rahat görüşebilmek için aile arasında tören düzenlendiğini, her iki taraf için nişan, evlilik şeklinde bir irade gerçekleşmediğini, müvekkilinin hiç bir zaman davacıya evlilik vaatlerinde bulunmadığını, davacının kendi isteği ile davalı ile birlikte olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava; nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı - karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı dava dilekçesinde; davalı ile 21.04.2013 tarihinde nişanlandıklarını ve 10.07.2013 tarihi için nikah günü belirlediklerini, ancak davalının nikahtan birkaç gün önce hiçbir sebep göstermeksizin nişanı bozduğunu belirterek, nişan töreninde davacıya takılan paralar ve nişan nedeni ile yapmış olduğu masraflara karşılık 11.100 TL maddi tazminat ile bu süreçte yaşadığı ruhsal sıkıntılar için 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiştir....

          GEREKÇE: Dava; nişan bozulması iddiasına dayalı nişan hediyesi olarak verildiği belirtilen taşınmazın tapusunun iptali ve tescili, mümkün olmadığı takdirde 142.000,00 TL taşınmaz bedelinin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili, karşı dava ise; nişanın haksız ve karşı tarafın kusurlu eylemi sebebi ile bozulması iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

          HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK. m.122) Nişanlılık dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez....

          nun 120. maddesine göre, "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler." TMK.'nun 121. maddesine göre, "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK.'...

          Hukuk Dairesi taraflar arasındaki uyuşmazlığın, "nişan bozması" ndan kaynaklandığı ve davacının tüm taleplerine yönelik ihtilafların TMK'nun 2.kitabının 1.kısmında düzenlenen hükümler çerçevesinde çözümünün gerektiği belirtilerek, mahkemeler arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının Aile Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesi suretiyle giderildiği anlaşılmıştır. Yukarıda yazılı kurallar uyarınca yargı yeri belirlenmesi kararının davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlayacağı açıkça düzenlenmiş olduğundan, bu görev belirlemesi karşısında uyuşmazlığın nişan bozmasından kaynaklı alacak olduğu hususunun da kesinleştiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Bu aşamada; mahkemenin, talebin nişanının bozulması nedeniyle verilen hediyelerin iadesi istemine ilişkin olduğu kabul edilerek, iddia savunma ve toplanan deliller çerçevesinde yapılacak yargılamaya göre bir karar verilmesi gerektiği açıktır....

            Birleşen 2016/417 Esas 2016/676 Karar sayılı dosyasında yapılan incelemede; Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. (TMK. m. 120) Davacı yanın isteyeceği tazminat menfi tazminattır. Başka bir anlatımla nişanlanma olmasaydı uğranılmayacak olan parasal zarar istenebilir. Menfi tazminatın kapsamı yasada gösterilmiş olup, bunlar, dürüstlük kuralları çerçevesinde yapılan harcamalar, evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve evlenme amacıyla katlanılan maddi fedakarlıklardır. Maddi tazminat istenebilmesi için nişan haklı bir sebep olmaksızın bozulmuş olmalı ya da nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulmuş olmalıdır....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozma nedeniyle hediyelerin geri alınması ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2020 tarih 2020/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2021 (Pzt.)...

              UYAP Entegrasyonu