Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, davacı ile uzun süren arkadaşlıklarını müteakiben 2009 yılının Eylül ayında nişan yapıldığını, davacının ortak masrafların karşılanabilmesi, nişanla ilgili masrafların temini bakımından kredi çekerek hesabına aktardığını, bu parayla ortak giderlerin karşıladığını ve kredi borcunun birkaç taksidini de kendisinin ödediğini, yapılan ödemelerin MK 2 maddesi gereğince nişan masrafı olup, geri istenmesi ancak 1 yıl içinde mümkün olduğundan davanın hem zamanaşımından hem de esastan reddine karar verilmesini savunmuştur....

    TMK.nun 122.maddesine göre; nişan bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse karşılığı bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir. Kural olarak, giyilmekle ve kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı, kuaför gideri vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Yargıtay'ın Yerleşmiş Uygulamalarına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gerekmektedir. O halde mahkemece; nişan yüzüğü dışındaki (niteliği gereği, mutad olmayan) davacı istemlerine yönelik talebi değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, itibar edilmeyen gerekçeler ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Davalı, internette tanıştıklarını, sıradan şekilde arkadaş olduklarını internet ve telefon aracılığıyla yaptıkları görüşmede ciddi bir birliktelik olmadığından defalarca bahsettiğini, davacıya nişanlı ve evlenmek üzere olduğunu, ileriye dönük beklentisinin olmadığını söylediğini, nişan merasiminden söz edilebilmesi için öncelikle kız isteme ve söz kesme olayının olması, erkek tarafın aile büyüklerinin kız istemeye gitmesi gerektiğini, ancak iddia edildiği gibi kendi aralarında böyle bir nişan merasiminin gerçekleşmediğini, nişan bozulmasını kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Hal böyle olunca, davacının anılan eylemlere yönelik tazminat isteminin reddi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          TMK.nun 122. maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Bu maddeye göre, nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış (mutat) hediyelerden kasıt giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutat dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Davalı tarafa takılan bilezik mutat dışı hediye olup, iadesinde bir usulsüzlük yoktur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nişan bozma nedeniyle hediyelerin iadesi, karşı dava yönünden nişan bozma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.03.11.2014(Pzt.)...

              Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlık nişan bozulması nedeni ile tazminat istemine ilişkin olup mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin nişanlanma ilişkisi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve karar, davacı tarafından mahkemenin bu nitelemesi gerekçe gösterilerek taraflar arasındaki ilişkinin nişan olduğu nedeniyle temyiz edilmiştir. Davacının temyiz ve iddiası, kararın .. verilmiş olması gözetildiğinde taraflar arasındaki ilişkinin nişan olup olmadığı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından değerlendirilmelidir. Bu kapsamda temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulu uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı/karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; nişanın tamamen davacı/karşı davalının kusurlu hareketleri nedeniyle bozulduğunu savunarak asıl davanın reddini dilemiş, karşı davada ise; 5000 TL manevi tazminat, nişan masrafı olarak yapılan giderler için 5000 TL maddi tazminat ile nişan hediyesi olarak verilen ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmadığı taktirde bedeli olan 26.500TL'den şimdilik 5.000TL'sinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı/karşı davalı ...'ın açtığı manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kabulüne, davalı/karşı davacı ...'...

                  Buna rağmen evlilik// boşanacağı vaadi ile kandırıldığı iddiası ile manevi tazminat isteminde bulunamaz. Bu nedenle, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi yerindedir. (Aynı yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2019/984 E- 2019/2786K; 2012/5971 E - 2013/5135 K; 2015/13890 E -- 2016/4530 K sayılı kararı vb kararları) Maddi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede : TBK MADDE 77- Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur. MADDE 78- Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemez....

                  Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde nişan bozulması nedeniyle müvekkilinin manevi olarak zarar gördüğünü iddia ederek, 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 04/08/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de; taraf vekillerinin aşamalardaki beyanları, dinlenen tanık anlatımlarına göre, taraflar arasında kız isteme merasiminin yapıldığı, bu merasim esnasında nişan tarihinin 05/08/2018 tarihi olarak belirlendiği, ancak nişan töreni olarak belirlenen 05/08/2018 tarihinin sabahı, kararlaştırılan nişanın iptal edildiği, böylece yasada her ne kadar nişan için belli bir ritüel belirtilmemiş ise de, taraflarca ayrıca bir nişan tarihinin belirlenmiş olması nedeni ile taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu