Asıl dava; nişanın bozulması nedeniyle, nişan hediyelerinin aynen, bunun mümkün olmaması nakden davalıdan tahsili ile nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Birleşen dava ise; nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı (birleşen dosyanın davacısı) vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davalı (birleşen dosyanın davacısı) vekilinin kabul gören temyiz itirazlarına gelince; 1-Asıl davanın davacısı lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden; Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....
Somut olayda; davacı - davalı, nişanın bozulması üzerine nişan hediyelerinin davalı - davacı T3 iade edilmediğini ileri sürmüş, davalı - davacı ise bilezikler haricindeki altınların taraflarca birlikte bozdurularak ihtiyaçlar için harcandığını savunmuştur. Bu halde davalı - davacı taraf bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....
Davalı vekili; nişanın davacı tarafça haksız yere bozulduğunu, bu nedenle davacı tarafın nişan hediyelerini istemeye, maddi ve manevi tazminat talep etmeye hakkının olmadığını ve hediyelerin mutat hediyeler olması nedeni ile iadesinin söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, nişanın bozulmasında davalının kusurunun bulunmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Nişan hediyelerinin geri istenebilmesi için nişanın bozulmasında nişanlılardan birinin kusurlu olup olmaması önemli değildir. Eş söyleyişle; nişan hediyelerinin iadesine karar verilebilmesi için kusur şartı aranmaz....
Dava, nişan bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, manevi tazminatın reddi yönünde kurulan hüküm kesinleşmiştir. Bilindiği üzere; TMK'nın 122. maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez (Yargıtay 3....
Mahkemece; davacı tarafın nişan salonu giderleri, muhtelif giyim eşyaları giderleri ve diğer nişan masrafları ile ilgili olarak talep etmiş olduğu 10.650 TL maddi tazminat talebinin reddine, davacı tarafın nişan sırasında davalıların müşterek çocuğu ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2014 NUMARASI : 2013/1066-2014/979 Taraflar arasındaki nişan bozulması nedeniyle tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 2013 yılı Haziran ayı başında tanıştıklarını, 26/08/2013 tarihinde nişanlandıklarını, tarafların ilişkileri gayet güzel gitmekte iken davalının bir kısım maddi nedenleri ileri sürerek nişanı bozduğunu, nişanın bozulmasına rağmen davalının nişan hediyelerini iade etmediğini, dava konusu hediyelerin davacının ekonomik ve sosyal konumu itibariyle alışılmışın dışında hediyeler olduğunu, bu nedenlerle davalıya nişan nedeniyle hediye edilen altın ve ziynet eşyasının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde rayiç...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava; nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi, karşı dava ise nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, özellikle nişan hediyelerinin iadesi ve karşı dava bakımından delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre ilk derece mahkemesince nişan hediyelerinin iadesi (pırlanta yüzük ve takı seti) ve karşı dava bakımından verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Bunlara karşılık nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. (TMK. m. 120) Davacı-davalı yanın isteyeceği tazminat menfi tazminattır....
Dava; nişanın haksız yere bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi talebine ilişkindir. TMK.'nun 120. maddesine göre, "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler." TMK.'nun 121. maddesine göre, "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK.'...
'ın oğlu olan müşteki İsmet'i evlendirmek amacıyla tanık .... aracılığı ile sanıkla tanıştığı ve sanığın ... isimli kız kardeşi ile müşteki İsmet arasında nişan yapılması hususunda tarafların anlaşması üzerine müşteki Süleyman'ın 2.000,00 TL'yi başlık parası olarak sanığa verdiği, daha sonra sanığın soruşturma aşamasında adresleri ve gerçek kimlikleri tespit edilemeyen...,... isimli şahıslarla beraber ... 'a geldikleri, burada yapılan nişan töreni nedeniyle müştekilerin Dilek isimli bayana 4 altın bilezik, altın küpe, yüzük ve nişan elbisesi aldıkları, beraberinde gelen yakınlarına da 3.000,00 TL para verdikleri, nişan töreni bittikten sonra sanık ve yanındaki şahısların Hatay iline gittikleri, daha sonra telefonla arayarak 15 gün içerisinde kızı getireceklerini söyleyerek 600,00 TL daha parayı müştekilerden istedikleri, müşteki ... ın bu parayı da havale yoluyla gönderdiği, ancak daha sonra sanık ve kimliği tespit edilemeyen...,.......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2018/280 ESAS - 2020/81 KARAR DAVA KONUSU : NİŞAN BOZULMASI KARAR : Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle: davalı ile 07/10/2017 tarihinde nişanlandıklarını, nişanlandıktan sonra davalının kişilik olarak değiştiğini, davacıyı yakın akrabalarından dahi kıskanması nedeniyle aralarında sürekli tartışma çıktığını, tartışma sırasında davalının ağır hakaret içerikli sözler sarfettiğini, bu nedenle davalı ile tekrar birleşmelerinin mümkün olmayacağını, nişan merasiminde takılan altınları nişan hediyesi olarak davalıya verdiklerini, nişan bozulması sonrası altınları sözlü olarak davalıdan istediğini ve davalının geri vermediğini belirterek, davanın kabulü ile listesini vermiş olduğu nişan hediyelerinin davalıdan alınarak...