"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan hediyelerinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, kına gecesinde davalının takıları bahane ederek nişanı bozduğunu, bunun üzerine karşılıklı tartışmalar yaşandığından tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, gerek nişan töreni yapılırken gerekse nişanlılık döneminde davalıya altınbaş tek taş yüzük, aris beş taş yüzük, altın bileklik, pırlanta kolye ve altın küpenin nişan hediyesi olarak verildiğini, ancak nişandan sonra hediyelerin iade edilmediğini belirterek hediyelerinin aynen iadesini mümkün olmaması halinde hediyelerin tutarı olan 8.238,26 TL'nin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
talep ettiği, TMK 121 maddesine göre, "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" bir nişanın bozulmasının taraflarda değişik ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesinin doğal olduğu, doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlalinin, manevi tazminata esas alınamayacağı, davalı-karşı davacı Merve'nin nişan bozulması nedeni ile fahiş bir zarara uğradığı ve bu nedenle kişilik haklarının da sadırıya uğradığını ispat edemediği, davalı-karşı davacının salt üzüntü duyması nedeni ile manevi tazminata hükmedilmeyeceğinden söz konusu bu durumun mahkemece ''sırf nişan bozulmasından doğan olağan bir üzüntü olduğu'' kanaatiyle manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak, davanın davalılar T10 ve T8 yönünden reddine, davanın davalı Merve Sezgin yönünden kısmen kabulü ile bilirkişi İbrahim Köklü'nün mahkemeye sunduğu 20/03/2017...
Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 27.09.2014 tarihinde nişanlandığını; nişan sırasında 8 adet 25 gram bilezik, 1 adet 20 gram bilezik, 1 adet beşi birlik zincir, 1 adet altın, 2 adet çeyrek altın ve 1.170 TL para takıldığını, nişanın bozulduğunu belirterek, nişan hediyelerinin ve paranın aynen iadesine; mümkün olmadığı takdirde 26.500 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt; giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Yerleşik ... uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir. Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fazla olmayan hediyelerden olmasına bağlıdır ve bu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmelidir. Nişanlının mali gücünü aşarak verdiği hediyelerin onun yönünden mutad sayılması düşünülemez....
Somut olayda, her ne kadar davanın niteliği "nişan bozulması nedeniyle eşyaların iadesi" davası olarak adlandırılmış ve bu nedenle de Aile Mahkemesi tarafından yargılama yapılarak sonucuna uygun karar verilmiş ise de; davacının 09.02.2004 tarihinden beri Fas uyruklu bir bayanla evli olduğu ve bu evliliği Modena Mahkemesi'ne 18.12.2008 tarihinde açtıkları dava sonucu boşanma kararı verilerek sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davalının ise 21.09.2006 tarihinde nişanlandığı ve davalıdan ayrılma sebebinin de bu olaya dayandığı anlaşılmaktadır. Yine, TMK'nın 118. maddesi hükmüne göre; "nişanlanma, evlenme vaadiyle olur". Gerçekte evli olan birisi bir başkası ile yeniden nişanlanma akdi yapamaz. Şayet yapılmış ise, yapılan bu akit geçersiz olup, yasal anlamda nişan akdi olarak kabulü olanaksızdır. Bu durumda da Aile Mahkemesi tarafından yargılama yapılması mümkün değildir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile, mahkemece re'sen nazara alınması gerekmektedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen telefonun nişan hediyesi olarak değil, nişandan çok sonra davacı tarafından müvekkiline doğum gününde doğum günü hediyesi olarak verildiğini, nişanın davacı tarafından nedensiz şekilde sona erdirildiğini, müvekkilinin bu durum nedeniyle psikolojik olarak çok etkilendiğini, psikolojik destek dahi aldığını, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkili tarafından düğün-sünnet, özel günlerde ve akraba ziyaretlerinde belirli süre takıldığını, düğün tarihi belirleme aşaması geldiğinde davacının ailesinin ziynet eşyalarını istediğini düğünde yeniden takılana kadar götürmesi gerektiğini ifade ettiğini, müvekkilinin kıyafetler ve nişan yüzüğü hariç tüm ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini, davacı tarafından kısa bir süre sonra hiçbir sebep olmadan nişanın atıldığını, davacının müvekkilinden cep telefonu, nişan yüzüğü ve kıyafetleri de istemesi üzerine müvekkilinin küçük düşürülmeyi ve kandırılmayı hazmedemeyerek kıyafetleri ve nişan yüzüğünü...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının boşandığı eşine nişan, nikah ve düğünde takılan ziynet eşyaları, davalı ve annesi hesabına gönderildiği iddia edilen paralar, nikah ve nişan masrafları ile düğün ve nişanda verilen hediyelerin iadesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın bağışlanmadan rücu niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, yapılan harcamaların evlilik birliği içinde müşterek olarak yapıldığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 22.400 TL tazminatın birleşen davada nişan hediyelerinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Asıl davada ve birleşen davada, nişanın bozulmasından kaynaklanan alacak ve tazminat talep edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı (k.davalı) vekili temyiz etmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4.maddesinde, “Aile Mahkemeleri, 4721 sayılı ......
Davacı, kızı ile davalı arasında nişan yaptıklarını ve imam nikahı yaparak düğün tarihi yakın olması nedeniyle kızının davalının yanında kalmaya başladığını, ancak iki ay aile hayatı sürmelerinin ardından kızının evden gönderildiğini, nişanda takılan bilezik ve diğer takılar alıkonulduğundan, nişanda takılan takıların ve çeyizin iadesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ..TL maddi,..TL manevi tazminat istemiştir. 4787 sayılı .. 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı .. doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır. Eldeki davada, davacının nişanın bozulması nedeniyle davalı tarafından alıkonulan ziynet eşyasının iade edilmediği öne sürülerek ziynet eşyalarının iadesi ve tazminat istenmiş olup esasen taraflar gayri meşru olarak fiilen birlikte yaşamaya başlamış ve bu birliktelik iki ay kadar sürerek ayrılmışlardır. Eldeki uyuşmazlığın konusu .. içerisinde yer almamaktadır. Bu nedenle davaya aile mahkemesinde değil, genel mahkemede bakılması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2014 NUMARASI : 2013/497-2014/201 Taraflar arasındaki nişan bozmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin asıl ve karşı davada mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davacı- karşı davalının maddi tazminat talebinin kabulüne, tarafların manevi tazminat talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.366.65 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 19.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....