Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, nişan bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince nişan bozulmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların Aile Mahkemesinde sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece görev yönü gözetilmeden işin esasının incelenmiş olması bozma nedenidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 8 adet 22 ayar bilezik bedeli olan 12.666,00 TL ve 1 adet yarımlık çerçeveli altın bedeli olan 710,00 TL olmak üzere toplam 13.376,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı- karşı davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Asıl dava; nişan bozulması nedeniyle, nişanda takıldığı iddia olunan ziynetlerin davalı-karşı davacı taraftan aynen, bunun mümkün olmaması nakden tahsili istemine ilişkindir. Karşı dava ise; nişan bozulması nedeniyle madi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davalı - karşı davacı cevap dilekçesinde; davacı ile ailesinin baskısı nedeniyle sözlendiğini, davacı uzaktan akrabası olduğundan ailesinin baskısı nedeniyle evlenmeyi kabul etmek zorunda kaldığını, kendisinin nişan törenine ve nişan alışverişine de katılmadığını, davacının ailesine 5.000 TL'yi başlık parası olarak verdiğini, 800 TL değerinde nişan yüzüğü alıp davacıya taktığını, yine 1 adet çeyrek altın, battaniye ve elbiseler aldığını ve nişan için yiyecek vb. masraflar yaptığını, nişandan 10 gün sonra davacı ile evlenmekten vazgeçtiğini, davacı ve ailesini rencide edecek tavır ve davranışta bulunmadığını, davacının bu olay nedeniyle psikolojisinin bozulduğu yönündeki iddiasının da doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiş; karşı dava olarak da davalının ailesine verdiği 5.000 TL başlık parası, 800 TL yüzük ve 140 TL değerindeki 1 adet çeyrek altın değerlerinin toplamı olan 5.940 TL'nin maddi tazminat olarak davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda; nişan nedeni ile kendisine verildiğini kabul ettiği hediyelerin iade edildiğini ileri süren davalı bunu kanıtlamalıdır, diğer bir deyişle ispat yükü davalıdadır. Ancak davalının verildiğini kabul etmediği hediyelerin verildiğini ispat yükü kuşkusuz davacıdadır. Dosyadaki bilgilerden, mahkemece dinlenen davalı tanıklarının görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı, yalnızca duyduklarını aktardıkları, davacının annesinin ise tanık olarak verdiği yeminsiz beyanında davalının tektaş yüzük ve alyans dışındaki hediyeleri iade etmediğini belirttiği, nişan CD sini inceleyen bilirkişinin ise nişanda davalıya 2 bilezik, 1 tektaş yüzük, 1 künye ve 1 yüzük hediye edildiğini tespit ettiği, davalının kabul ettiği hediyeler ile bilirkişinin tespit ettiği hediyelerin de benzer olduğu anlaşılmaktadır ....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişan bozulması nedeni ile ziynet eşyalarının aynen ya da bedelinin tahsili davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının nişanlı olup, nişanın bozulduğunu beyan ederek, 3475 TL. Tutarındaki nişan hediyelerinin aynen, olmadığı takdirde bedelinin tahsili, 5166 TL. nişan masrafları ve 3000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının bir süre önce nişanlandığı davalının nişanı sebepsiz yere bozduğunu, araya 3.kişilerin girmesine rağmen davalının kararından dönmediğini ve nişan bozulduktan sonra hediyelerin geri iade edilmediğini belirterek, nişan hediyelerinin aynen iadesi, iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam 21.200,00 TL bedeli ile 3.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, nişanın bozulmasına davacının sebep olduğunu, kusurlu hareketleri ile nişanı bozan davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağını ve davalı tarafa takılan ziynet eşyalarının nişan hediyesi olarak mutad hediye kapsamında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava, nişan bozulması nedeni ile alınan hediyelerin iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Nişanlanan erkeğin babası tarafından, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ile nişan sebebiyle yapılan masraflar talep edilmiştir....
Somut olayda; davacı, davalı ile aralarındaki nişanın bozulması nedeniyle, nişan hediyesi olarak sahibi olduğu dairenin 1/3 hissesini 09.06.2003 tarihinde davalıya bedelsiz devredildiğini ileri sürerek asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise ecrimisil talebinde bulunmuştur. Aile mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerine dair kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2.kitabı ile (3 kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun yürürlüğü ve uygulanış şekli hakkında kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür. Taraflardan birinin nişan tarihinde veya dava konusu dairenin nişan hediyesi olarak devredildiği tarihte bir başkası ile evli olmaları halinde, taraflar arasında yapılan nişan mutlak butlanla batıl olup, hukuken tarafları bağlayıcı bir sonuç doğurmaz.Bu durumda, davanın dayanağı haksız fiil olacağından; uyuşmazlığa genel mahkemede (Asliye Hukuk Mahkemesinde) bakılması gerekecektir....
Davadan, nişan hediyesi olarak karşı tarafa verilen nişan hediyelerinin aynen iadesi, bu mümkün olmazsa bedelinin tahsili istenilmiş, mahkemece 1 adet set,1 adet künye, 1 adet yüzük, 3 adet (kalın) bilezik, 3 adet (ince) bilezik ve 8 adet çeyrek altının aynen iadesine, değilse bedeli olan toplam 4.581 TL’nin davalı ...’dan tahsiline, diğer davalı yönünden sıfat yokluğundan istemin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, kural olarak nişan hediyeleri, nişanın bozulması halinde verenlerce geri istenebilir(TMK.md. 122/1)....
Somut olayda, davanın niteliği nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi olarak adlandırılmış ise de, davacının nüfus kaydına göre 14.08.2003 tarihinden beri evli olduğu ve bu evliliğin halen devam ettiği anlaşılmaktadır. TMK. 118.maddesinde yeralan düzenlemeye göre nişanlanma, evlenme vaadi ile olur. Gerçekte evli olan birisi bir başkası ile yeniden nişanlanma akdi yapamaz. Yapılmış ise yapılan bu akid geçersiz olup, yasal anlamda nişan akdi olarak kabulü olanaklı değildir. Bu durumda da Aile Mahkemesi tarafından yargılama yapılması mümkün değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese bile mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. Dava, genel hükümlere tabi bir alacak davası niteliğinde olup, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından esasa girilip, deliller değerlendirilip varılan sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....