GEREKÇE: Dava, nişanın bozulması nedeniyle maddi (TMK madde 120) ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça maddi tazminat talebinin reddedilen kısmı, manevi tazminat talebinin reddi, davalı tarafça davacının maddi tazminat talebinin kabul edilen kısmı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Mahkemece; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 4.000 TL manevi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı -karşı davalıya verilmesine;karşı dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL başlık parası ve 140 TL çeyrek altın parasının davalı -karşı davacıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Asıl dava, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir....
Maddi tazminat istenebilmesi için nişan haklı bir sebep olmaksızın bozulmuş olmalı ya da nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulmuş olmalıdır. Davacı iddiasını kanıtlarsa uygun bir tazminata hükmedilir. Davacı iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Somut olayda davacı taraf, nişanın bozulması nedeniyle maddi zarar uğradığını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, davacı taraf, nişanın davalının kusurlu davranışları sonucu bozulduğunu ispat edememiştir....
Somut dava dosyasında; davacı-davalı erkek, nişan nedeni ile takılan nişan yüzüğü de dahil tüm ziynet eşyalarının davalı-davacıda kaldığını, iade edilmediğini, nişan ve düğün hazırlıkları için oturulacak evin kirası da dahil bir takım masraflar yapıldığını, nişanın bozulması nedeni ile üzüntü ve elem yaşadığını iddia ederek, mutat dışı hediyelerin aynen, olmadığı takdirde mislen iadesine, bunun da mümkün olmaması halinde karar tarihindeki değerlerinin tahsiline, maddi ve manevi zararlarının giderilmesine, davalı-davacı kadın ise, nişan ve evlenileceği inancı ile yaptığı masrafların ve de nişanın haksız bozulması nedeni ile uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir....
Mahkemece; nişan için yapılan harcamalar ve alınan hediyelere yönelik istemin ispat edilememesi nedeniyle reddine, davalıya borç olarak gönderildiği ileri sürülen 15.495 TL ‘ye yönelik istemin genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine, manevi tazminata yönelik istemin ise kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır....
Ancak, TMK 121. maddesine göre nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ve takdir ederken haksız eylem ve olayın özelliği yanında tarafların sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Takdir hakkı kullanılırken hakkaniyet ilkelerine uygun (TMK.md.4) hareket edilmelidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamalek hukukuna ilişkin bir zararın tazmini niteliğinde de değildir. O halde manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru ve tatmini gerçekleştirecek ölçüde, adalete uygun bir miktar olmalıdır. Somut olayda; taraflar ... ... Köyünde yaşamaktadır. Kısa bir süre nişanlı kalmış olup, nişan evlenecek taraflar için birbirini tanıma olanağı yaratması gerekirken, taraf tanıklarının ortak beyanından davacı ile yalnız görüştürülmeyen davalı taraf da nişanın bozulmasına kusuruyla katkıda bulunmuştur....
Davacının nişanın bozulmasından kaynaklı manevi tazminat talebinin reddine dair istinaf başvurusu yönünden; 4721 sayılı TMK. nun 121. maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir tazminattır. Nişanın bozulmasının, taraflarda üzüntü yaratması ve menfaatlerini haleldar etmesi doğal ise de duyulan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınamaz. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir (Yargıtay 3.HD 2014/14502 Esas 2014/13573 Karar sayılı,20/10/2014 tarihli kararı)....
GEREKÇE;Dava haksız nişan bozma sebebine dayalı takı-hediyelerin iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili ve manevi tazminat talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri üçbinbeşyüzaltmış Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her davacı için ayrı ayrı değerlendirme yapılmalıdır. Eldeki davada; Davacılardan Ali'nin istinaf başvurusunda bulunduğu nişan törenine ilişkin masraflar yönünden maddi tazminat talebinin reddedilen miktarı 1.420 TL, davacılardan Kezban'ın çeyiz eşyalarına yönelik reddedilen miktarı 2.740 TL. olup her birisi karar tarihi itibarıyla üçbinbeşyüzaltmış Türk Lirasını geçmemektedir. Hüküm, reddedilen bu kısımlar yönünden talepte bulunan davacılar açısından kesin niteliktedir....
Davacı-davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesi ile; faiz başlangıç tarihi, vekili istifa ettiği halde asıl davada reddedilen kısım sebebiyle davalı-davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi, manevi tazminatın azlığı ve karşı davadaki vekalet ücreti bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve karşı dava; nişanın bozulması sebebiyle maddi (TMK 120 ) ve manevi tazminat (TMK 121) ile nişan hediyelerinin geri verilmesi (TMK 122) isteklerine ilişkindir. Karşı davada verilen hükmün vekalet ücretine ilişkin 5 nolu bendi dışındaki diğer bentleri istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir. 1- Anayasanın 141/3. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....
Dava; nişanın haksız yere bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi talebine ilişkindir. TMK.'nun 120. maddesine göre, "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler." TMK.'nun 121. maddesine göre, "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK.'...