Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nişanın bozulması nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat davalarının da aile hukukuna ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, davaya Aile Mahkemesinde bakılması gerektiği gözetilerek, öncelikle ayrı Aile Mahkemesi varsa dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddi, yoksa davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    e taşınması, yol giderleri, davalıda kalan eşya bedelleri gibi maddi değerler için şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, eşyaların kullanılmamış olması kaydıyla aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; davacı ile aralarında nişan olmadığını, davacının ...'e getirdiği eşyaların bedelini kendisinin ödediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; eşya davasının kabulüne, eşyaların aynen, aynen iade mümkün olmazsa bedelinin iadesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 15.000 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava; maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Hukuk hakimi kural olarak kesinleşen ceza kararı karşısında, maddi hukuk bakımından bağımsızdır. Ancak, bu bağımsızlık sınırsız bir bağımsızlık değildir. Her ne kadar, ceza hakiminin delil yetersizliğinden beraate ilişkin olarak verdiği karar, kusurun var olup olmadığı, ölçüsü, miktarı, temyiz kudreti ve illiyet bağı gibi hususlarda hukuk hakimini bağlamaz ise de, her mahkumiyet kararı o eylemin hukuka aykırılığını tespit etmesi bakımından hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir. Hukuk hakimi şekli gerçeği arayacak, maddi gerçek öncelikli hedef olmayacaktır. Ancak, ceza hakimi bunun tersine öncelikli hedef olarak maddi gerçeğe ulaşmaya çalışacaktır. O halde, ceza mahkemesinin maddi nedensellik bağını (illiyet ilişkisi) tespit eden kesinleşmiş hükmünün hukuk hakimini bağlamasına, Borçlar Yasasının 53. maddesi bir engel oluşturmaz. Dava, nişanın bozulması ve evlenme vaadi ile kızlığının bozulması nedeniyleı manevi tazminat istemine ilişkindir....

        e yollanması için harcanan para, çeyizlerin apar topar kovuldukları için kırılması sebebiyle tazminat talebinde bulunmuşsa da nişanla ilgili yaptığı harcamalara yönelik delil sunmadığı, çeyizlerin kırıldığına yönelik de dosyaya delil sunmadığı, ayrıca nişanın bozulmasında kusur kadına yüklendiğinden maddî tazminat talep edemeyeceği, ...'ten gelen misafirler için yapılan harcama da mutad harcama olduğundan davacı- karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı- karşı davacı ...'in maddî tazminata dayanak yaptığı altınların ve eşyalarının evinde olduğu, evindeki eşyaların bedelini isteyemeyeceği, altınlarla ilgili alış satıştan kaynaklı zarar ettiğine yönelik delil sunmadığı, küpe vesaire gibi mutad hediyeleri isteyemeyeceği, yol masrafının mutad masraf olup istenemeyeceği gerekçesiyle ...'in maddî tazminat talebinin reddine, manevî tazminat talebi yönünden ise taraflar arasında karşılıklı tartışma yaşandığı, kadına kusur olarak yüklenen hususların ...'...

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; nişanın bozulmasından sonra hediyelerin iade edildiğini, hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesince; davaya konu takıların düğünde tekrar takılmak üzere nişandan sonra davacının ailesinde durduğu, davalının özel bir günde bulunacağı sırada davacının babası tarafından getirilip geline takıldığı, özel gün ile ilgili süre dolduktan sonra tekrar altınların davacı tarafa verildiği, bu uygulama doğrultusunda nişan devam ederken düğüne bir hafta kala nişanın bozulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını istemiştir....

          Dava, nişanın bozulmasından dolayı maddi tazminat isteminden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. HMK'nun 120. m.sine göre, nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflarından birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu taktirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşısında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Ayrı kural nişan giderleri hakkında uygulanır....

          Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, nişanın haksız yere bozulması sebebine dayanan manevi tazminat ve evlilik birliğinde oturacakları ev için alınan eşya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın haksız fiile dayalı tazminat istemine dayalı olduğu ve Aile Hukukunu ilgilendirmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın nişanın sona ermesi nedeniyle hediyelerin iadesine ilişkin olduğu, bu nedenle Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile günün ekonomik koşulları nazara alındığında, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı (4000 TL), davacının maruz kaldığı elemi karşılamaya yetmeyecek derecede düşük olup, hakkaniyete uygun değildir. Bundan ayrı, manevi tazminat için nişanın bozulma tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, hükmedilen manevi tazminat miktarına kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faiz yürütülmüş olması da doğru görülmemiştir....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili; müvekkillerinden ... ile davalının 21.02.2010 tarihinde nişanlandıklarını, nişanda davalıya 2 adet bilezik, 1 adet 14 ayar set, alyans ve taşlı yüzük takılıp muhtelif hediyelerin verildiğini, ayrıca gerçekleşecek evlilik için çeşitli harcamalar yapıldığını, ancak davalının kusuru ile nişanın bozulduğunu ileri sürerek; hediyelerin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeli olan 7.500 TL ile 2.337 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 12.057,32 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, nişanın bozulmasına davacı ...’ın sebebiyet verdiğini, bu nedenle davacı ... aleyhine manevi tazminat istemi ile açılan davanın devam ettiğini, ayrıca nişanda müvekkiline takılan takı ve hediyelerin mutad eşyalar olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2022 NUMARASI : 2020/799 ESAS 2022/190 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların 07/08/2018 tarihinde nişanlandıklarını, müvekkilinin nişan hediyesi olarak 1 adet tuğralı altın kolye, zinciri ile birlikte, 22 ayar 15.76 'şar gr'dan 2 adet bilezik, 1 adet 22 ayar altın klasik yüzük verdiğini, davalının hiçbir neden göstermeksizin nişanı bozduğunu, nişanın bozulmasına rağmen müvekkilinin vermiş olduğu hediyeleri geri alamadığını, davalının iade etmediğini, davalı tarafın nişanı neden bozduğunun ise müvekkili tarafından...

                UYAP Entegrasyonu