Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davalılar ... ve ...’ya husumet yöneltilemeyeceğinden husumet nedeniyle davanın reddine, davalı ... hakkında ise, “taraflar arasındaki evliliğin halen resmi olarak devam ettiği, evlilik birliği sona ermediğinden” bahisle davada karar vermeye yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece her ne kadar davalılar ... ve ... hakkında husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu kişiler, davalı ...’nın yasal mirasçıları olup, davalı ...’nın yargılama sırasında vefat etmiş olması nedeniyle mal varlığına yönelik olarak açılmış olan bu davanın yasal mirasçılarına yöneltilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle adı geçen davalılar yönünden işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalı ... yönünden de, davacı, düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesini, mümkün olmazsa bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    Davada öncelikle, nişanlılığın hükümleri, nişanın bozulmasının sonuçları, hediyelerin geri verilmesi konuları incelenip, değerlendirileceğinden ve bu hükümleri incelemek de Aile Mahkemesinin görevine girdiğinden, uyuşmazlığın Aile Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Adana 3. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece aile mahkemesi sıfatı ile bakılan davada istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, evlenme sırasında takılan ve hediye edilen ziynet eşyalarının davalılar kayınvalide ve kayınpederi tarafından zorla alındığını, davalılar tarafından darp edilmesi nedeniyle davalıların yargılandıklarını ve mahkum olduklarını, eşi ile arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu belirterek toplam 12.040.00.TL değerindeki ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da bedelinin tahsilini istemiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemesi'nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa'nın 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı Medeni Yasa'nın İkinci Kitabı'ndan doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2015 NUMARASI : 2014/219-2015/78 Taraflar arasındaki nişan hediyelerinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; nişanın haksız bozulması nedeniyle, davalı tarafa verilen nişan hediyelerinin aynen iadesi olmazsa bedeli olan toplam 16.000,00TL'nin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; davacı ...'ın davalı ...'...

          Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutat dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. Davacının talep ettiği nişan yüzüğü yukarıdaki açıklamalar ışığında alışılmış yani mutat hediyedir. Geri istenemez....

          İİK'nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakların infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu ‘01/07/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda nitelikleri, miktar ve değerleri belirtilen ziynet eşyasının davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine’ şeklinde HMK'nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle taraflar yararına bozulmasına karar verilmiştir. Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

            GEREKÇE : Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı erkek istinafında, davanın ispatı yokken, kabul kararı vermesinin hatalı olduğunu bildirmiştir. Davacı kadın dilekçesinde, nişanın haksız bozulması nedeniyle erkeğin kiralık evde bulunan çeyiz eşyaları ve kendisinin satın aldığı eşyaları kullanılmaz şekilde iade ettiğini, nişanın bozulması nedeniyle maddi zararının doğduğunu belirterek 6.343 TL maddi tazminat, 10.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olup, kadın istinafa gelmediğinden bu yönden verilen kararın erkek lehine usuli kazanılmış hak olduğu mahkemece yeniden verilecek kararda göz önünde tutulması gerektiği anlaşılmıştır. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (m. 141/3)....

            Mahkemece; ''...davacının nişanda kendisine takılan ziynet eşyalarının kendisine iadesi yönünde açtığı maddi tazminat davasının aradaki hukuki ilişkinin bozulması sebebi ile davacının davalı tarafından kendisine takılan ziynet eşyalarını isteyemeyeceği kanaati hasıl olduğundan ve davacının nişanın bozulması sebebi ile açtığı manevi tazminat davasının nişanın bozulmasında davacının ağır kusurunun bulunduğu kanaati hasıl olduğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2.kitabı ile (3 kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulanış Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür....

              Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi ve nişan nedeniyle yapılan harcamaların tahsili isteminden ibarettir. Nişanlanan erkeğin babası tarafından, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ile nişan sebebiyle yapılan masraflar talep edilmiştir....

              Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi ve nişan nedeniyle yapılan harcamaların tahsili isteminden ibarettir. Nişanlanan erkeğin babası tarafından, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ile nişan sebebiyle yapılan masraflar talep edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu