Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/10/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 26/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

    için ayrı ayrı 4.500,00 TL manevi tazminat isteminin kabulü ile fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş olup, dava konusu olay nedeniyle davacıların yakınlarının askerlik görevini ifa ederken asker ocağında, genç yaşta hayatını kaybetmesi, davacılardan anne ve babanın yaşadıkları evlat acısı, diğer davacıların kardeşlerini genç yaşta kaybetmesi göz önünde bulundurularak davacıların tüm hayatları boyunca yaşayacağı acı ve üzüntü nedeniyle manevi varlıklarında meydana gelen zararın giderilebilmesi için makul ve hakkaniyetli bir miktarda manevi tazminata hükmolunması gerekirken (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesince takdir edilen manevi tazminatın yaşanan olay karşısında yetersiz olduğu düşüncesiyle manevi tazminatın redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum....

      Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ilişkin verilen ilk kararın, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile, davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin talebi yönünden bozulması ile, manevi tazminata ilişkin kısmen kabul kararının bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açtığını ve davalının kabulü ile taşınmazların müvekkili adına tescil edildiğini, davalıların bu eylemleri nedeniyle müvekkilinin zor durumda kaldığını, müvekkilinin maddi ve manevi bir çöküntü yaşadığını belirterek , maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davalıların haksız eylemlerin sabit olduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

          02/11/2018 tarih ve E:2018/4442, K:2018/6452 sayılı kararıyla maddi tazminata ilişkin kısmının onanması, manevi tazminata ilişkin kısmının ise bozulması üzerine bozma kararına uyularak manevi tazminat isteminin kabulü yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir....

            olayda idarenin kusurlu olmasına rağmen davacının bu sebeple uğradığı kesin bir zarardan sözetmeye olanak bulunmadığı, diğer yandan davacının 30.10.1995 ve 21.11.1995 tarihli özel doktor muayenelerinin gazlı tampon unutulması nedeniyle yapılan tedaviye ilişkin olup olmadığının saptanamadığı, bu muayenelerin ameliyatlı olan davacının kontrol altında olmasında kaynaklandığı dolayısıyla idarenin maddi tazminatla yükümlü tutulmasının olanaklı olmadığı, unutulan gazlı tamponun süresinde çıkarılmaması nedeniyle olay süresince çektiği acı ve elem karşılığı takdiren 4 milyon TL. manevi tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve kısmen reddine, manevi tazminata faiz uygulanmamasına karar verilmiştir....

              İçişleri Bakanlığı tarafından davacılara 2330 sayılı Yasa gereğince nakdi tazminat ödendiği anlaşılmaktadır. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağ-lanması Hakkında Yasa'nın 6. maddesi gereğince, bu Yasa'ya göre ödenecek nakdi tazminat uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı yerlerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında gözönünde tutulur. Manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince manevi zarar karşılığı olarak istenebilecek manevi tazminat bölünerek istenemeyeceğinden ve uğranılan manevi zarar, nakdi tazminatın bir bölümü ile karşılandığından, artık aynı olay nedeniyle yeniden manevi tazminat istenemez....

                Davacı, hatalı tedavi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiş, daha önce maddi tazminat isteminden feragat edildiğinden verilen ilk kararda maddi tazminat istemi ret, manevi tazminat istemi kısmen kabul edilmiştir. Bu kararın dairece bozulması üzerine bu kez maddi tazminat istemi konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karara rağmen maddi tazminat istemi için de vekalet ücretine hükmolunması doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438. maddesi gereğince kararın maddi tazminat için verilen vekalet ücreti çıkartılmak suretiyle düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/07/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... ilçesi ......

                    Davacı, davalıların, kendisini kasten yaraladıklarını ve aracına hasar verdiklerini, bu eylemleri nedeniyle haklarında yapılan ceza yargılaması sonunda, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetlerine karar verildiğini belirterek, yaralama ve araç hasarı nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların eyleminin ceza dosyası ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacının maddi tazminat istemini davalılardan müteselsilen, manevi tazminat istemini ise ayrı ayrı talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükümde ise, davalıların hem maddi, hem de manevi tazminat yönünden müteselsilen sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. HMK’nın 26. (HUMK’un 74.) maddesi uyarınca hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

                      UYAP Entegrasyonu