Maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma ve TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 17/10/1996 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 07/09/1997 d.lu Onur, 18/08/2005 d.lu Tunahan isimli iki müşterek çocuklarının olduğu, müşterek çocuklardan 18/08/2005 d.lu Tunahan'ın ergin olmadığı, erkek tarafından TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca, kadının kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma, kadın tarafından TMK'nın 161. Maddesi uyarınca zina, TMK 162. Maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma ve TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davaları açıldığı anlaşılmıştır....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı, Borçlar Kanunu 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. Davalı ... ile davalı ... arasındaki dava konusu tasarruf, davacı ile davalı ...'un ... Asliye Hukuk mahkemesi'nin 2012/441 sayılı dosyası ile görülen boşanma davası sırasında meydana gelmiştir. Boşanma dava dosyası incelendiğinde de davalı ...'...
Taraflar arasında daha önce görülen ve davacı-karşı davalı müteveffa erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı olarak açmış olduğu eldeki boşanma davasına dayanak teşkil eden boşanma davası Bakırköy 7.Aile Mahkemesinin 2007/190 esas - 2008/ 184 karar sayılı, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesinde düzenlenen terk hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davası ile birleştirilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda terk ihtarının usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle erkeğin terke dayalı boşanma davasının reddine, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesiyle birleşen tedbir nafakası davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm temyiz incelemesinden geçerek 15.09.2009 tarihinde kesinleşmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava terk nedenine dayalı boşanma davasıdır. Terk nedenine dayalı dava kabul edildiğinden davalı tamamen kusurludur. Tam kusurlu eş yararına manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Davalı tarafın bu taleplerinin reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır....
TMK'nun 166/1. maddesine gereğince boşanmalarına karar verilmiştir." şeklindeki gerekçeyle, "Davacının TMK 161 (zina) hukuksal nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne, Davacının TMK 166/1 (evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne, tarafların TMK 166/1 ve TMK 161 maddeleri uyarınca BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocuğu aynı yer BSN:'19 da nüfusa kayıtlı, T.C....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin en son 28.10.2020-29.10.2020 tarihleri arasında başka kadınlarla otelde konakladığı, bu durumda, zina için öngörülen altı aylık sürenin son eylem tarihi olan 28.10.2020 tarihinden başlayacağı, zina hukuki sebebine dayanan boşanma davasının kabulü koşullarının oluştuğu, ancak, İlk Derece Mahkemesince davacının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, davanın terditli açılan bir dava olmayıp, 166 ncı maddeye dayalı boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmemesi nedeni ile kesinleştiği ve taraflar arasındaki evlilik birliğinin bu kesinleşme nedeni ile sona erdiği, bu nedenle davacı kadının zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına...
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalının tam kusurlu olduğu belirlenerek davanın kabulü ile tarafların TMK. 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadının terk hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından istinaf edilmiştir. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yapılan yargılamada dinlenen tanıkların davacının annesi ve kızkardeşi olduğu ve yanlı beyanda bulunduklarını, bu beyanlara istinaden kurulan hükmün hakkaniyete aykırı olduğunu, aleyhine hükmolunan vekalet ücreti ve yargılama giderini de ödemesinin imkansız olduğunu ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, TK 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir....
Asıl dava,TMK'nun 164 m.sinde düzenlenen terk hukuksal nedenine dayalı boşanma ve velayet taleplerine ilişkindir. Karşı dava,TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
Asıl dava,TMK'nun 164 m.sinde düzenlenen terk hukuksal nedenine dayalı boşanma ve velayet taleplerine ilişkindir. Karşı dava,TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Katkı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek, dava dilekçesiyle; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. l66/1) dayalı olarak dava açmış, davalı-davacı kadın ise karşı dava dilekçesi ile Türk Medeni Kanununun 162. maddesi uyarınca boşanma talebinde bulunmuştur. Davalı-davacı kadının usulüne uygun olarak açılmış olan ve pek fena muamele hukuki nedenine dayalı boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. 2-Davalı-davacı kadının, 20 gr bilezik bedeli olan 3.000 TL ve araç bedeline yönelik talepleri, boşanmanın fer'isi (TMK m.174/1) niteliğinde değildir....